8 Mart’ta kadınlara meme kanseri anlatıldı

8 Mart'ta kadınlara meme kanseri anlatıldı

Medline Adana Hastanesi'nde "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nde meme kanseri hakkında bilgiler verildi.Medline Adana Hastanesi, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle Seyhan Rotary...

09 Mart 2018 - 11:44

Medline Adana Hastanesi'nde "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"nde meme kanseri hakkında bilgiler verildi.
Medline Adana Hastanesi, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle Seyhan Rotary Kulübü üyelerini ve kulüp misafirlerini düzenlediği bir etkinlik ile ağırladı. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tamer Çolakoğlu, konferans salonunda gerçekleştirdiği sunumda konuklara meme kanserinin kadın kanserlerinin yüzde 30'undan sorumlu olduğunu söyleyerek hastalık hakkında önemli bilgiler verdi.

Östrojen hormonu tetikliyor
Meme kanserinin en önemli sebebinin östrojen hormonu olduğunu belirten Prof. Dr. Tamer Çolakoğlu, "Bu hormonu vücudun kendisi salgılamakta. Bir de doğum kontrol haplarıyla veya menopoz sonrası tedavi amaçlı olarak alınan hormon ilaçları var. Araştırmalar gösteriyor ki östrojen hormonuna maruz kalınan süre ne kadar uzunsa meme kanseri riski de o oranda artış göstermektedir" dedi.

Erken tanı hayat kurtarıyor
Günümüzde meme kanseri vakalarında belirgin bir artış olmasına rağmen erken tanı ile ölümlerin azalmasının ve sonrasında konforlu bir hayata devam edilebilmesinin sağlanabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Tamer Çolakoğlu, "Erken tanı konmasında en önemli yöntemler kendi kendini muayene, hekim muayenesi, mamografi, ultrason ve gerekir ise de MR'dır. Memede ele gelen şişlik, meme başında kanlı akıntı, meme başında kaşıntılı bir lezyonun bulunması da hastalığın erken tanınmasını sağlayan önemli işaretlerdir" diye konuştu.

Risk faktörlerine dikkat
Meme kanserinde dikkat edilmesi gereken risk faktörlerini ailede meme kanseri öyküsü bulunması, çocuk doğurmamış olmak veya 30 yaşın üzerinde doğum yapmış olmak, erken adet görme, geç adetten kesilme ve adet sonrası uzun süreli hormon tedavisi olarak sıralayan Prof. Dr. Tamer Çolakoğlu, risk faktörü olmadığında meme kanseri olunmayacağı algısının ise yanlış olduğunu belirterek meme kanseri hastalarının yüzde 80'inin risk faktörü taşımayan hastalar olduğunun da altını çizdi.

Hastanın hayat kalitesini artırıyor
Onkolojik cerrahi ile özel olarak ilgilenen hekimlerin meme kanseri teşhisi konmuş hastalarda öncelikli hedeflerinin hastanın hayatta kalmasının yanı sıra memenin korunması olduğunu da vurgulayan Çolakoğlu, "Erken tanı alan hastalarda uyguladığımız özel yöntemlerle koltuk altında bulunan lenf bezlerinin tamamını çıkartmadan tedavi yapma şansımız bulunuyor. Bu yöntemin uygulanabildiği hastaların kolunda şişme, ağrı, uzvu kullanamama gibi sorunlar görülmüyor ve dolayısıyla yaşam kaliteleri artıyor" şeklinde konuştu.

Yüz güldürücü sonuçlar mümkün
Meme kanseri tanısı alan ve cerrahi gereken hastalarda "Onkoplastik Cerrahi" yönteminin de hastaların psikolojileri için önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Çolakoğlu, "Bu hastalarda tümörü temizledikten sonra gerekirse meme implantı koymak, kas flep ameliyatları ya da her iki memenin küçültülerek hastanın fiziki yapısını da bozmadan onu tekrar iş ve sosyal hayatına geri döndürmek günümüzde bizlerin estetik-plastik cerrahi ile ilgilenen hekimlerle beraber uyguladığımız bir yöntemdir" diye konuştu.

Kaynak: İHA
Bu haber 3247 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
“İstişare kültürünü yaşatan bir belediyecilik istiyoruz”
“İstişare kültürünü yaşatan bir belediyecilik istiyoruz”
Ekonominin nabzı Sapanca’da tutulacak
Ekonominin nabzı Sapanca’da tutulacak