Çok yakında çay ve kahveye şeker yerine ’toz bal’ atacağız

Çok yakında çay ve kahveye şeker yerine 'toz bal' atacağız

‘Anavarza Bal’ markasıyla Türkiye’de ilk defa toz bal üreten Sezen Gıda firmasının Genel Müdürü Can Sezen, şu an bisküvi-çikolata sanayiinde kullanılan bu ürünün çok yakında çay ve kahveye şeker yerine kullanabilecek alternatif bir ürün haline geleceğini söyledi.

29 Ocak 2018 - 13:45

Ayça ONURALMIŞ / Refleks -

Sezen Gıda Ltd. Şti. Genel Müdürü Can Sezen, Adana’nın Kozan ilçesinde bulunan üretim tesislerinde basın toplantısı düzenledi. Firma olarak 1979 yılında gıda sektöründe faaliyet göstermeye başladıklarını anlatan Can Sezen, ‘Anavarza Bal’ markasıyla 1995 yılından bu yana da bal endüstrisinde olduklarını söyledi. Son iki yılda yaptıkları 10 milyon liralık yatırımla Adana ekonomisi için katma değer yarattıklarını belirten Sezen, “2017 yılındaki başarımızdan sonra şimdi hedefimiz 2018 yılında bu başarıyı katlayarak sürdürmek ve üretimimizi, şişeleme kapasitemizi ve geçen yıl gerçekleştirdiğimiz 40 milyon liralık ciromuzu yüzde 40 artırmak” dedi. Can Sezen, şöyle devam etti: “Ciro ile pazar payı olarak balda Türkiye’deki iki büyük markadan biriyiz. Bu yıldan itibaren ihracata da büyük ağırlık vermek istiyoruz. Şu an ihracatımız toplam satışımızın yüzde 5’i. Türkiye’nin bal ihracatına paralel olarak firmamızın ihracatı ne yazık ki düşük. Hedefimiz ihracatımızı iki katına çıkarmak. Bunun için mevcut Irak ve Hollanda pazarının yanına yeni ülke pazarlarını da eklemek için araştırmalarımız ve girişimlerimiz sürüyor.”

YILIN İLK BAL HASADI ADANA’DA

Adana’nın, Ordu ve Muğla ile birlikte bal üretiminde Türkiye’nin ilk üç ili arasında yer aldığını kaydeden Sezen, “Arının ekosistemde ciddi bir yeri var. Balla birlikte arıya da sahip çıkmamız gerekiyor. Adana’da ne yazık ki özellikle zirai ilaçlamalardan dolayı arı ölümleri yaşanıyor. Bölge insanının arıyı iyi tanıması ve arıya sahip çıkması çok önemli… Üstelik arı sadece bal üretmeyi, ekosistem içerisinde meyve-sebzenin devamını da sağlıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’de yılın ilk hasadının Adana’da narenciye balı ile başladığını vurgulayan Sezen, “Türkiye bu alanda kimliklendirme çalışmalarını yapabilir ve balı doğru tanımlayabilirse, sadece narenciye balı değil, burada birçok çiçek nektarından alınan balın özelliklerini vurgulayarak dünyada da öne çıkabilir. Ihlamur balı, kestane balı, keçiboynuzu balı, meşe balı gibi… Bunların bazıları dünyada da var; ama bazıları sadece Türkiye’de yetişiyor. Bizim bu ürünleri markalı olarak ihraç edebilmemiz gerekiyor. Narenciye balı da bu değerli ürünlerden biri tanesi” diye konuştu.

ARI SÜTÜ, ARI ZEHRİ, POLEN VE PROPOLİS

Katma değeri yüksek üretimle ilgili çalışmalar da yaptıklarına dikkat çeken Can Sezen, şunları söyledi: “Katma değerli üretimin iki ayağı var. Birincisi, arıcı tarafından yaratılacak katma değer. İkincisi balda yaratılacak katma değer. Biz arıcı olmadığımız için ancak arıcıya bilgi ve eğitim desteği veriyoruz. Arıcılara arı sütü, arı zehri, polen, propolis gibi katma değerli ürünlerin üretilmesi bakımından eğitimler veriyoruz. Onun dışında Türkiye’de ilk toz balı biz ürettik. Bugüne kadar Türkiye’ye ithal olarak geliyordu. 2017 yılında ilk defa yerli olarak firmamız tarafından üretilmeye başlandı. Şu an endüstriyel alanda kullanılıyor, yani çeşitli bisküvi, çikolata markaları ballı ürünlerinde toz balı kullanıyor. Birkaç aşamadan sonra çayınıza, kahvenize şeker yerine kullanabileceğiniz katma değerli bir ürün olacak.”

4 YILDA 30 BİN ÇOCUĞA ULAŞTILAR

Can Sezen, sosyal sorumluluk projeleri olan Anavarza Çocuk Tiyatrosu’nun 4 yılda 30 bin çocuğa, 45 dakikalık müzikli oyunla arı ve balın önemini anlattığını belirtti. Nedim Saban’ın yazıp yönettiği ‘Bal Arıları ve Hınzır Ayı’ adlı tiyatro oyununun şu an İstanbul’da Kadıköy Kültür Merkezi’nde her hafta sonu oynadığını belirten Sezen, bu yıl içinde Adana’da da oynanacağını aktardı.

SAHTE BAL KOKU VE RENK VERMEZ

Can Sezen, sahte bal konusunda bir ölçülebilirliğin söz konusu olmadığına da dikkat çekerek, “Sahte bal tadına, rengine, kokusuna bakılarak anlaşılmaz. Çeşitli analizler gereklidir. Ancak her geçen gün bu konu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denetimleri ve organize olmuş perakende sektörü için üretim yapan firmaların yapmış olduğu seçicilik ile azalmaktadır. Açıkta satılan, kontrolsüz ve güvenilirliği olmayan ürünler için bu risk hâlâ devam etmektedir. Bu nedenle tüketicilere önerimiz kontrollü, güvenilir markalı ürünleri tercih etmeleri yönünde olacaktır” dedi. |

Bu haber 10862 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
“İstişare kültürünü yaşatan bir belediyecilik istiyoruz”
“İstişare kültürünü yaşatan bir belediyecilik istiyoruz”
Ekonominin nabzı Sapanca’da tutulacak
Ekonominin nabzı Sapanca’da tutulacak