Refleks -
Adana’da Çukurova Belediyesi’nin ‘akıllı kentler ’konusunda uzman Sampaş A.Ş. ile ortak yürüttüğü Belediyeevleri Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi’nin hayata geçirilmesi, orada ikamet edenlerin imzasını bekliyor. Ülkemizde olumsuz örneklerle gündeme gelen dönüşümler, bilgi eksikliği ve yanlış yönlendirilmeler nedeniyle mahalle sakinlerinin de kafasında soru işaretleri oluşturuyor. Yapıların ömürlerini tamamlamasıyla ‘afet riski’ taşıyan bölgede, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan projenin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Birinci derece deprem bölgesi olan kentte, her geçen zaman insanların aleyhine işliyor. ‘İnsanları deprem değil, çürük binalar öldürüyor’ düşüncesinden yola çıkarak hazırlanan ‘akıllı kentler’ projesi ile riskli olarak kabul görmüş binaların hukuk kuralları çerçevesinde sağlıklı binalara dönüştürülmesi amaçlanıyor. Bu konuda artık hızlı adımlar atmak isteyen Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, halkın çok daha iyi hizmet alabilmesi için ‘Akıllı Kent’ konseptini Türkiye’ye ilk kez getiren profesyonel bir şirket olan Sampaş A.Ş. ile çalıştıklarını, bu nedenle içlerinin rahat olduğunu söyledi. Her şeyden önce güvenilir bir yaşam alanı hazırladıklarını belirten Soner Çetin, “Halkımız öncelikle bir düşünsün, hangi anne baba çocuğunun güvenli, temiz, sağlam bir yerde büyümesini istemez. Çocuklarımızın geleceği için herkesi duyarlı olmaya çağırıyorum” diye konuştu.
25 YILDA HARABEYE DÖNDÜ
107 hektarlık alanı kapsayan bu bölge için yerbilimi uzmanları, halkın bilinçli şekilde hareket ederek bakanlık tarafından da onayı alınan bu projeye inanmaları gerektiği görüşünde. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Dr. Mehmet Tatar, bu konudaki kaygılarını, “İnsanların kentsel dönüşümle ilgili çeşitli endişeler taşımasını anlıyorum; fakat Çukurova ilçesindeki Belediyeevleri Mahallesi’nin orta şiddetli bir sarsıntıda çökme riski bulunmaktadır” ifadeleriyle dile getirdi. Belediyeevleri Mahallesi’nin Güney Adana’ya göre daha sağlam bir zemini olduğunu, ancak bölgenin 25 yılda harabeye döndüğünü anlatan Dr. Tatar, “1998 depreminde o bölgeleri gezdik, o depremde zeminle alakalı bir sıkıntı olmasa da binalarda çatlaklar meydana geldi. Geçmişte yaşanan deprem 20 saniye sürmüştü, yani daha uzun veya daha şiddetli bir sarsıntıda orası yerle bir olabilir. Oradaki binaların riskli olduğu yetkili kurumların incelemeleri sonucunda da ortaya çıktı ve bakanlık orayı ‘afet riskli alan’ olarak belirledi” dedi. Ayrıca son zamanlarda yaşanan aşırı yağışların sebep olduğu felaketlere de değinen Dr. Tatar, Türkiye’nin artık iklime bağlı afetlerle de karşı karşıya olduğunu vurguladı. Dr. Tatar, “Bölgenin altyapısı oldukça eski ve yetersiz. Risk sadece depremle oluşacak kayıplarla değil, aynı zamanda altyapıda meydana gelecek problemlerle de ilintili” ifadelerini kullandı.
ADANA’NIN YÜZ AKI OLACAK
Kentsel
dönüşüm projesinin bölgenin ekonomik, fiziksel ve çevresel koşullarını da
iyileştireceğini ve o mahallenin böyle bir çalışmaya ihtiyacı olduğunu
sözlerine ekleyen Dr. Tatar, şöyle devam etti: “Biz TMMOB olarak her zaman
halkın yanında olduk, o yüzden onların mağdur edilmesine karşı geliriz; ancak
bu projeyle halkımız kesinlikle ‘güvenilir’ konutlarda yaşamlarını sürdürecek.
Atıl durumda olan bölge proje ile birlikte depreme dayanıklı kaliteli mimarisi,
güvenli sosyal yapısı ve altyapı sorunu olmayan bir yaşam alanına sahip olarak
yeniden hayata dönecek. Bu proje ile bölge Adana’nın yüz akı olacak. Orayı,
sosyal donatı ve yeşil alanlarıyla çok güzel bir proje olarak görüyorum.
Kimsenin ‘Kentsel dönüşüm yapılmasın’ deme şansı yok.” |
YORUMLAR