Yerli ve milli yapay zekâ!
Esra ÖZDEN

Esra ÖZDEN

[email protected]

Yerli ve milli yapay zekâ!

27 Şubat 2018 - 15:15

Yapay zekâ, makinelerin insan gibi reaksiyon vermesi olarak tanımlanıyor. İnsan zekâsı karakteristiği bilgisayara algoritma olarak uygulanıyor. Makineden talep edilen ihtiyaca göre hangi etkiye hangi tavrın sergileneceği kodlanıyor. Ortaya yapay zekâlı makineler çıkıyor.

Birkaç yıl öncesine kadar bilimkurgu filmlerinin konusu olan yapay zekâyı artık kullanıyoruz. Askeri uygulamalarda, bilgisayar oyunlarında, eğlence dünyasında hayatımıza gireli epey oldu.

Yapay zekânın bir taraftan daha da geliştirilmesiyle ilgili yarış sürerken, kullanım alanlarının yaygınlaştırılması yönünde de arayışlar devam ediyor. Çok uzun yıllar sonra değil, 2020’li yıllarda birçok alanda yapay zekâya sahip makineler hayatımızda olacak.

Sürücüsüz kamyonlar, drone’lar… Ev ve ofis temizliği yapan robotlar… En doğru teşhisi koyabilen dijital doktor asistanları… Dijital trafik polisleri, mali müşavirler, hatta avukatlar…

Her sektörün, her şirketin, her bireyin bu yeni duruma hazırlıklı olması gerekiyor. Özellikle iş dünyasının bu değişimi şimdiden iyi okuması, şirket stratejik planlarında buna yönelik çalışma alanı yaratması gerekiyor.

Konunun hazırlıklı olmaktan, strateji belirlemekten daha önemli bir yanı var.

Yapay zekâ sağlıklı bir bedene ve ileri bir zekâya sahip insanlara ihtiyaç duyar. Eğer biz yapay zekâyı kurgulayanlar arasında yer almak istiyorsak, bu alanda çalışanlarımızın zeki ve üstün yetenekli insanlardan oluşması gerekir. Eğer orta seviye zekâdaki insanlardan oluşan bir grup bunu kurgularsa, başkasının yapay zekâsıyla dijital köle durumuna geliriz.

Bu alana ilgi duyan gençlerimiz için ne yapıyoruz? Onların yanında mıyız? Samimi destekçisi miyiz? Yoksa göstermelik programlar ve desteklerle günleri mi geçiştiriyor?

Kendi yerli ve milli yapay zekâmızı geliştirmek zorundayız.

Diğer türlü, başkasının yapay zekâsı ile dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girmeyi düşünmüyoruzdur herhalde…

YABANCI PARAMIZLA ÇELİK VERMİYOR

Göreve yeni başlayan KOSGEB Adana İl Müdürü Mücahit Alper Karcı’ya ‘Hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunduk.

Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Mehmet Uluğtürkan Refleks Gazetesi’yle, ben de Girişimcilik Ekosistemi Derneği’nin (GED) çalışmalarıyla ilgili bilgi verdim. Yeni dönemde KOSGEB işbirliğiyle gerçekleştirmeyi düşündüğümüz projeleri değerlendirdik.

Karcı’nın inovatif ve katma değeri yüksek üretim hedefleyen girişimlere ilgisi dikkatimizi çekti. “Adana, geleneksel girişimcilikten öte farklılık beklediğimiz bir şehir” diyen Karcı, ‘Stratejik Ürün Destek Programı’nın detaylarını anlattı.

Program, Türkiye ekonomisinin sıkıntı yaşadığı bir alanı iyileştirmeye yönelik. İthal ettiğimiz ürünlerin Türkiye’de üretiminin teşviklendirilmesini hedefleyen programa sadece cari açığın azaltılma çabası olarak bakmak da doğru değil.

Geçen hafta makine sektöründen bir sanayiciyle sohbette öğrendim. Gereksinim duyduğu farklı içerikli bir çeliğin ithalatı için Avrupalı bir firmaya sipariş vermiş. Gelen yazıda, ‘Bu çeliğin Türkiye’ye ihracat izni bulunmamaktadır’ yazıyormuş.

Yani üretemediğimiz için doğan cari açıktan vazgeçtik. Ortada çok ciddi bir sorun var. Ülke olarak etrafımızı nelerin sardığı gözler önünde. O yüzden yerli ve milli ürün geliştirme sürecimize önemli katkı sağlayacağını düşündüğüm KOSGEB’in ‘Stratejik Ürün Destek Programı’nı her şirketimizin değerlendirmesi gerektiğine inanıyorum.

Programın içeriği çok net… Kimyasaldan ilaca, cephaneden elektroniğe ithal ettiğimiz malzemeleri üretme kararı alan KOBİ, bir büyük işletmeyle işbirliği yaparsa 5 milyon liraya kadar harcamalarına yüzde 70’i geri ödemesiz, yüzde 30’u geri ödemeli destek alabilecek. Hatta program çerçevesinde yerli ürün tercih edilmesi durumunda geri ödenecek bölümün yüzde 15’e düştüğü bilgisini de paylaşmam gerek.

Proje başvurularının 31 Mart 2018’e kadar kabul edileceği programla ilgili detay bilgi www.kosgeb.gov.tr web sitesinden alınabilir. KOSGEB’le birlikte meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin ve ar-ge ve tasarım merkezlerinin üye ve paydaşlarına bu programı iyi anlatması gerektiğine inanıyorum. |

Bu yazı 3492 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar