Refleks, Fransa'nın ekonomi gazetesiyle nasıl kardeş oldu?
MEHMET ULUĞTÜRKAN

MEHMET ULUĞTÜRKAN

[email protected]

Refleks, Fransa'nın ekonomi gazetesiyle nasıl kardeş oldu?

16 Eylül 2020 - 16:17

Birinci sayımızda yaşadığım heyecanın aynısını şu an elinizde tuttuğunuz 454’üncü sayıda da yaşıyorum.

İlk sayının başyazısında;

• Bölge ekonomisinin nabzını tutacağız.

• Tarafsız olacağız, hep pozitif bakacağız.

• Haberlerimiz ekonominin gelişmesine, bölge kentlerinin birbiriyle iletişimine, yakınlaşmasına ve işbirliğine katkı sağlayacak.

• Eleştirilerimiz, önerilerle birlikte olacak.

• Haberlerimiz, bölge iş dünyasının sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak ve gelişime ışık tutacak.

• Bölge iş dünyasının, markalarımızın tanıtımına katkı sağlayacağız.

• Yayıncılığımızı motivasyonu artıran, bilgilendiren, pazar büyüten etkinliklerle destekleyeceğiz.

• Ekonomi gazeteciliğinde Türkiye’deki en başarılılar arasına girecek, ilkleri gerçekleştireceğiz.

• Bütün bunlar için çaba sarf ederken de ekibimizle birlikte ‘Para kazanacağız’…

diye yazmışım.

12 yıl sonra son madde hariç, taahhütlerimizin tamamını yerine getirmiş olmaktan gurur duyuyorum. Evet, belki para kazanamadık; ama yayıncılığımız, yaptıklarımız ve duruşumuzla bölge iş dünyası temsilcilerinin gönlünü kazandığımızı düşünüyorum.

Elbette, eksiklerimiz oldu. Yapmayı çok isteyip yapamadıklarımız da… Hedefimizde internet sitemizi, e-gazete altyapımızı ve içeriğimizi daha da geliştirmek var.

Sizinle bugüne kadar yazmadığım bir anımızı paylaşmak istiyorum.

Değerli ortağım Esra Özden’le 2008 Ağustos’unda Adana Adliyesi’ndeyiz.

Elimizde, Cumhuriyet Savcılığına verilmek üzere gazete kuruluş beyannamesi var.

Esra Hanım’la Refleks’i kurarken niyetimiz zaten çok sayıda yerel gazeteye bir yenisini eklemek değil. Büyük düşünüyoruz. Bölgesel bir gazetenin kurucuları olmak istiyoruz. Ama beyannamede çarpı konulması gereken ‘Yerel’ ve ‘Ulusal’ kutucuklar var. ‘Yerel’i çarpılayarak hedef küçültmek istemiyoruz. ‘Ulusal’ı da çarpılayacak kadar cesaretimiz yok. ‘Siyasal’ eğitimi almış Esra Hanım’ın aklına bir fikir geliyor. Kaşla göz arasında ‘Yerel’ ve ‘Ulusal’ kutucuklarının ortasına kalemiyle bir kutu daha açıyor ve ‘Bölgesel’ yazdığı kutucuğu çarpılıyor.

Beyannameyi teslim alan savcının gözünden kaçmıyor tabii. Kafasını beyannameden kaldırıp, “Bugünlerde bölgesellik eğilimi medyaya kadar sirayet etti demek. Almıyorum bu beyannameyi. Mevzuatta, ‘Ulusal’ ya da ‘Yerel’ tercihler var. Alın bu evrakı masamdan” diyor. Ağustos sıcağında adliye merdivenlerini üzüntüyle inerken Esra Hanım’a, “Biz ‘Ulusal’ kutucuğunu işaretlesek ne olur ki?” diyorum. Bir daksil bulup kendi yarattığımız ‘Bölgesel’ kutucuğunu siliyoruz. Ve beyannamemiz kabul görüyor. 20.20.2008’de Refleks, ‘Ulusal’ gazete olarak resmen kuruluyor.

Aradan geçen 3 yıl sonra asistan arkadaşım bana bir telefon bağlıyor. Arayan, Fransa Büyükelçiliği’nden bir yetkili… Fransa’nın en yüksek tirajlı ekonomi gazetesi Les Echos’un Türkiye’de ‘Ulusal’ bir ekonomi yayınıyla ‘Kardeş Gazete’ projesini hayata geçirmek istediğini, istatistiklere göre Türkiye’deki iki ekonomi gazetesinden biri olduğumuzu, projede yer alıp alamayacağımızı soruyor.

Kardeşlikte yükümlülüklerimizi soruyorum. “Sadece sizleri gazetenin merkezi Paris’te ağırlamak istiyorlar” diyor.

Esra Hanım’la, Karatepe kilimi ve cezeryeden oluşan hediyelerimizle Paris’e gidiyoruz. Havaalanında karşılanıp Les Echos’un merkezine götürülüyoruz. Ben önünde durduğumuz binanın acaba kaçıncı katı gazete ofisidir derken tercümanımız binanın tamamen Les Echos’a ait olduğunu söylüyor.

Türkiye’yle Fransa’nın nüfusu neredeyse eşit. 2011 yılında Türkiye’nin bugün olduğu gibi tek günlük ekonomi gazetesi vardı ve tirajı o yıllarda 40 bin civarındaydı.

Tanıştığımız Les Echos Genel Yayın Yönetmeni Nicolas Barre, Les Echos’un Avrupa ülkelerindeki baskısı hariç Fransa’da 400 bine yakın abonesi bulunduğunu söyleyince tercümandan ’40 bin mi, 400 bin mi?’ teyidi istedik.

Barre, bize gazeteyi dolaştırırken şaşkınlığımızı artıran bir yığın bilgi verdi. Les Echos bünyesinde 500 çalışan ve yazarın bulunduğunu anlattı. Haber merkezindeki her girdiğimiz odada bizleri muhabir ve editörlerle tanıştırdı. “Bu odada bulunan arkadaşlarımız sadece enerji haberleri yazar. ‘Fransa’da Avrupa’da ve dünyada enerji sektöründe neler oluyor?’ sorusuna en doğru cevabı bu arkadaşlarımız verebilir, en etkin haberleri bu arkadaşlarımız yazar” diyen Nicolas Barre, ‘Burası hayvancılık haberleri’, ‘Şurası eğitim’ derken tüm katlardaki departmanları bitirdiğinde bize şunu söyledi:

“İletişim ne kadar artarsa, ekonomi o kadar büyür. Les Echos, dünyanın 6’ncı büyük ekonomisine sahip Fransa’nın ve her bir Fransız’ın gelişimine araştırmacı, tarafsız yayıncılığıyla katkı sağlar. O yüzden Fransızlar uzun yıllardan beri ekonomi gazetelerine sahip çıkar. Okur, reklam verir, destek olur.

Sohbet sonunda Esra Hanım sehpa altından ayağıma vurdu. Kısık sesle, “İade-i ziyaret talep ederlerse mazeret bildir!” dedi.

Dert etme” dedim sessizce. Böyle bir talepleri olursa konuyu rahmetli Sinan Tanyıldız’a açacaktım. Bir günlüğüne Hürriyet’in Adana Baskı Tesisleri’nin tabelasına ‘Refleks’ astırabilecek kadar samimiyetimiz olduğunu düşünmüştüm. Böyle bir talep olmadı. Ama Les Echos ziyareti bize şunu anlatmıştı:

Doğu Akdeniz şehirleri arasında iletişim ne kadar artarsa, ekonomisi o kadar gelişir.

Ve Refleks bu iletişimin en önemli unsuru olabilir.

Biz, 12 yıldır bu hedefle yayın hayatımıza devam ediyoruz.  

Bu yazı 2770 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar