Bir tatlı huzur almaya geldik...

Unutmayın, huzur yayılır. Tıpkı bir lavanta kokusu gibi. Önce yakınınızdakine, sonra tüm iş yerine… Bu kokunun en büyük yayıcısı sabahları içtenlikle ekibini güler yüzle selamlayan liderler/şirket sahipleridir.

 

 

İş yerleri sadece üretim, hizmet ya da kazanç sağlama alanları değildir. Aynı zamanda insanların günlerinin büyük kısmını geçirdiği, birlikte düşündüğü, ürettiği, tükettiği ve bazen de tükendiği sosyal alanlardır. Bu yüzden huzurlu bir iş ortamı, sadece çalışanların mutluluğunu değil, kurumun sürdürülebilir başarısını da doğrudan etkiler.

Peki, iş yerinde huzur nasıl kokar?

Gerçekten bir 'huzur aroması’ oluşturmak mümkün mü?

MEKÂNSAL AROMA: ORTAMIN DİLİ

Huzur, önce mekânla başlar. Dağınık, karanlık, havasız ve ses kirliliği içeren ofislerde huzur değil stres yayılır. Aşağıdaki unsurlar huzurun mekânsal temellerini oluşturur:

Doğal ışık alan, iyi havalandırılan çalışma alanları Bitkilerle yeşillendirilmiş köşeler Gürültüden uzak ya da ses yalıtımı sağlanmış odalar Ortama uygun ve yumuşak kokular (örneğin lavanta, bergamot, limon otu) Temiz, sade ve ergonomik tasarım,

İnsanlar bir mekânı severse güzelleşir zaten… Mekânın dili, çalışanlara değer verildiğini fısıldamalıdır.

DUYGUSAL ARAMA: İLİŞKİLERDE ŞEFFAFLIK VE SAYGI

Bir işyerinde en yoğun kokuyu ilişkiler yayar. Yöneticiler, ekip arkadaşları, müşteriler… Her biri duygusal atmosferin belirleyicisidir. Huzur, şu davranışlarla beslenir:

Açık İletişim: Dedikodu değil doğrudan konuşma kültürü Saygı: Her fikir/renk kıymetlidir; unvanlar değil insanlar konuşur Takdir/Teşekkür Kültürü: Küçük teşekkürler, büyük motivasyon yaratır Adalet Duygusu: Kararların tutarlılığı ve şeffaflığı güveni artırır

Zor zamanlarda bile iletişimin tonu yıkıcı değil yapıcı olduğunda, işyerinin kokusu taze kalır.

ZİHİNSEL AROMA: ANLAM VE AMAÇ

Sadece ne yaptığımız değil, neden yaptığımız da huzuru belirler. Çalışanlar, bir makinenin parçası değil, bir fikrin taşıyıcısı olmak ister. Bunun için:

Vizyon ve değerlerin net olması Her çalışanın bu vizyona katkısının bilinmesi Öğrenme ve gelişime imkân tanınması Kurum kültürünün “rekabet değil katkı” odaklı olması gerekir.

İnsan, anlam bulduğu yerde kök salar. İşyerinde bu anlam, zihinsel dinginliği ve huzuru besler.

RİTÜEL AROMA: KÜÇÜK DOKUNUŞLAR  

İşyerinde huzurun sürdürülebilir olması için bazı ritüeller gereklidir. Bunlar “koku sabitleyici” işlevi görür. Bir iş yerinde kültür varsa o iş yerinde seromoniler, ritüeller mutlaka vardır. Bayramlaşma da bir ritüeldir, inanç tazeleyen her türlü buluşmalar da…

Haftalık kısa kahve sohbetleri Ayda bir açık kürsü uygulamaları Doğum günü, başarı veya yıl dönümlerini kutlama gelenekleri Sessiz saatler veya dikkat blokları Gönüllülük ya da sosyal sorumluluk aktiviteleri İlişkilerde samimiyet...

Bu küçük dokunuşlar, çalışanların sadece bedenini değil ruhunu da işe getirir.

SONUÇ: HUZUR BİR POLİTİKADIR

Huzur, rastlantısal değil bilinçli bir tercihtir. İşyerinde huzur aroması oluşturmak için mekânsal, duygusal, zihinsel ve ritüel katmanlarda bütünsel bir yaklaşım gerekir. Yöneticiler için huzur politikası, çalışanlar içinse bağlılık ve üretkenlik kaynağıdır.