"Çok yavaşız"

Ekonomi yazarı Mehmet Uluğtürkan, Adana'yı geliştirecek neredeyse her projede gerçekleşme sürecinin çok uzadığını söyledi. Şehrin 30 yıldır tarımda kapalı sistem sulamayı, 25 yıldır Ceyhan'da kurulacak enerji bölgesini, 20 yıldan beri de gün yüzüne çıkarılacak Tepebağ projelerini konuştuğunu belirten Uluğtürkan, 'Başka hiçbir şehirde gündeme getirilip de gerçekleşmesi bu kadar uzayan projeler olduğunu sanmıyorum' dedi.

Refleks

Bölgenin haber radyosu Metropol FM’in konuğu olarak Murat Yonat’ın sorularını cevaplayan ekonomi yazarı Mehmet Uluğtürkan, şehrin ekonomisini değerlendirdi. Adana’nın ekonomide kendisinden beklenen hamleleri gerçekleştiremediğini savunan Uluğtürkan, “Teşviksizlik nedeniyle sanayimiz, gerekli yatırımlar yapılmadığı için tarım ve turizmimizi geliştiremedik. Ürettiği projeleri zamanında hayata geçirebilmiş bir Adana olsa sadece kendi zenginliğini değil, kazandırdıklarıyla Türkiye ekonomisine en fazla katkıyı sağlayan iller arasında yer almış olurduk” dedi.

PANDEMİ ADANA’YA AVANTAJ OLABİLİR 

Adana’nın geçmişte yaşadığı durağanlığı unutması, artık hayıflanmadan geleceğe bakması gerektiğini belirten Uluğtürkan, “Zaten ekonomisinde durağanlık yaşayan Adana, pandemi sürecinde de özellikle esnaf ve hizmet sektörü penceresinde hayli yara aldı. Ama her kriz kendi fırsatını doğurur. Pandemi her ülkeye tarım ve gıda sektörünün önemini bir kez daha hatırlattı. Dünyanın her şehriyle tarımda rekabet edebilme gücü olan Adana’da artık tarıma odaklanmanın zamanı geldi. Bu şehir tarımsal alanlarının hala yarısını suyla buluşturabilmiş değil. Ceyhan ve Seyhan nehirlerini boşa akıtan Adana, ovada kapalı sulama sistemi yatırımını bir an önce hayata geçirmeli. Yanı sıra yıllardır konuştuğu tarım ihtisas OSB’sini faaliyete geçirmeli. Buna Adana’dan daha fazla Türkiye ekonomisinin ihtiyacı var. Türkiye’nin tüm şehirlerinin meyve sebze ihtiyacını karşılama potansiyeli bulunan Adana, tarımsal altyapı yatırımlarını artık konuşmamalı, projelerini tamamlamalı” diye konuştu.

SURİYELİ GÖÇÜNÜ DE YÖNETEMEDİK

Adana’nın 30 yıl önce Güneydoğu’dan aldığı vasıfsız göç karşısındaki durumu yönetememe hatasını Suriyelilerin göçünde de yaşadığını anlatan Uluğtürkan, “Birçok şehir Suriyelilerin iş gücünden, sermayesinden yararlanacak projeler üretti. Biz yine en vasıfsız insan grubunu çekip sosyoekonomik yapımızı bozan mahalleler oluşturduk. Son 40 yıldır yerel yönetimde başarısız bir tablo sergiliyoruz. Belediyeler şehrin geleceğine yönelik proje üretmedi. Yerel yöneticiliğimiz kapıdan çöpü alıp, musluğa Çatalan suyu vermekten öte gidemedi. Trafiği keşmekeş, beton yığını bir Adana ortaya çıktı. Oysa böylesi güçlü bir şehrin yöneticileri ekonomiyi büyütecek vizyoner projeleriyle Türkiye’ye örnek olabilirlerdi” dedi.

TARIM, ENERJİ, TURİZM FIRSATLAR SUNUYOR

Murat Yonat’ın ‘İSO 500’de her geçen yıl azalan Adanalı sanayi kuruluşu’ konusundaki sorusunu yanıtlayan ekonomi yazarı Mehmet Uluğtürkan, “Sanayiciliği Adana’dan öğrenen Gaziantep’in Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde 29, Adana’nın 10 şirketi var. Bırakın yabancı veya başka şehirlerden yatırımcı çekmeyi Adana, milyar dolarlarla ifade edilen mevduatlara sahip olan Adanalıları yatırıma çekemedi. Burada şehrin yöneticilerinin bir sorumluluğu yok mu? Tek sorun elbette Adana’nın teşviklerden mahrum bırakılması ya da komşu kentlere verilen teşviklerle haksız rekabete uğratılması değil. Parası olan Adanalıyı da kendi şehrinde yatırım yaptıramayan durumumuz var. O yüzden işsizlik oranı ortalamasında Türkiye’nin üzerinde bir Adana var. Umutsuz olmak doğru değil. Tarımda, enerjide ve turizmde projelerini tamamlayan Adana, kısa sürede Türkiye’nin en çok yaşanmak isteyen şehri olabilir. Samimiyet ve çok çalışmak gelişmiş bir Adana için yeter” dedi.