Gübre Kanunu çıkarılsın, kaos ve peşkeş önlensin

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, tarımsal amaçlı piyasa sürülen gübrelere ilişkin tebliğ, Gübre Takip Sistemi ve karekod uygulamasıyla sektörde yaşanan kaos ve tek bir firma üzerinden düzenleme yapılmasına karşı Meclis Araştırması istedi.

REFLEKS

Türkiye'de tarımsal amaçlı piyasaya arz edilen gübrelerin izlenmesine yönelik tebliğin uygulanmasında, Gübre Takip Sistemi (GTS) ile ilgili karekod uygulaması hakkında tarımın en önemli paydaşları olan gübre sektöründe kaos yaşandığını anlatan CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Üyesi Ayhan Barut, "Yaşanan kaosun, adaletsizliğin önlenmesi, neden tek bir firma üzerinden bu uygulamanın yapıldığının araştırılması, başta sitikır ücretlendirme farklılıkları olmak üzere her türlü tasarrufun incelenmesi, karşılaşılan sorunların tüm yönleriyle değerlendirilmesi ve olumsuzlukların ortadan kaldırılması için Anayasasının 98, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını istiyoruz" dedi. 

"PATLAYICI ÖZELLİĞİ OLMAYAN GÜBRELERİN KAPSAMA ALINMASI MANTIKLI DEĞİL"

Meclis Araştırması için önergesini gerekçesiyle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunan Ayhan Barut, şöyle konuştu:

"Ülkemizin yıllardır en büyük sıkıntısı terördür. Binlerce insanımız şehit olmuştur. Terörle ilgili atılacak her adımda, ülkemizin bölünmez bütünlüğü için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirme azminde olduğumuzu ve bu uğurda her Türk vatandaşı gibi kanımızın son damlasına kadarda bu mücadelemizi sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz. Ülkemizde terörle mücadele kapsamında El Yapımı Patlayıcı (EYP) yapımında kullanılan ve kullanılması muhtemel gübrelerin denetlenmesi ve kontrol altına alınması için DNA barkod ve karekod uygulamasına geçiş tartışılıyor. Bu düşünce patlayıcı yapımında kullanılan gübrelerin takibi için son derece önemli ve gerekli bir uygulamadır. Fakat patlayıcı özelliği olmayan diğer gübrelere de aynı uygulamanın yapılmak istenmesi ve patlayıcı özellikte olmayan gübrelerin kapsam içine alınmasının bir mantığı yoktur."

"EYP İLE İLGİSİZ OLAN GÜBRELER DE EKLENDİ"

6 Nisan 2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 'Piyasaya arz edilen gübrelerin izlenmesine yönelik tebliğ'in tarımın en önemli paydaşlarından olan gübre sektörünü kaosa sürüklediğini ve çözümü uzun zaman alacak sorunlar oluşturduğunu anlatan Barut, şöyle devam etti:

"Tebliğin çıkış noktası EYP yapımında kullanılan nitrat bazlı gübrelerin takip edilmesi olmasına rağmen yönetmelik tüm gübreleri kapsayacak şekilde Resmi Gazete‘de yayınlanmıştır. Sorunun ayırt edilmesi ve asıl amaca uygun uygulamanın icra edilmesi için dönemin Tarım Bakanı Eşref Fakıbaba’nın EYP kapsamı dışındaki ürünlere uygulanmaması sözü ve talimatı 24 Haziran seçimleri sonrası oluşan yani bakanlık yönetimi ile unutulup, EYP kapsamına patlamayla alakası olmayan üre ve amonyum sülfatı da eklemişlerdir. Piyasaya arz edilen tüm gübreler, 'Tarımda Kullanılan Kimyevi Gübrelere Dair Yönetmelik' ve 'Tarımda Kullanılan Organik, Organomineral Gübreler ve Toprak Düzenleyiciler İle Mikrobiyal, Enzim İçerikli ve Organik Kaynaklı Diğer Ürünlerin Üretimi, İthalatı, İhracatı Ve Piyasaya Arzına Dair Yönetmelik',  her iki yönetmenliğe göre alınmış lisans belgeleri ve tescil belgeleri ile piyasaya arz edilen ürünler yine aynı yönetmeliklere göre denetlenmektedir. Yurt dışından gelen tüm hazır mamul (gübre) veya yurtiçi üretimde kullanılacak olan tüm gübre hammaddeleri gerek TSE ve gerekse Gümrük Bakanlığı Laboratuvarları tarafından analiz edildikten sonra yurt içine girişi serbest bırakılmaktadır. Ayrıca piyasaya arz edilen tüm gübreler Tarım Bakanlığına bağlı il ve ilçe birimleri personelleri tarafından kontrolleri yapılmakta ve numuneler alınarak kontrol ve denetleme amaçlı analize gönderilmektedir."

'NEDEN TEK FİRMA YETKİLENDİRİLDİ?'

Gübreyle ilgili Türkiye'de iyi işleyen bir sistem bulunduğunu söyleyen Ayhan Barut, şunları kaydetti:

"Yasal mevzuata uygun çalışan firmaların sahte gübre yapma şansları yoktur. İdari yapılanmamız bu kadar güçlü ve organize iken bu işin tek yetkili firma olarak bir şirketin yetkilendirmesi sektörde büyük bir rahatsızlığa neden olmuştur. Firma kendi ürettikleri DNA Barkod stikırlarını ambalaj üzerine yapıştırılmak üzere firmalarla görüşmeler yapıp sisteme dahil etmeye çalışmaktadır. Satmaya çalıştıkları stikırlar her bir ambalaj için farklıdır ve ambalaj büyüdükçe stikır fiyatı artmaktadır. Örneğin 100 gr – 990 gr için 10 Krş + KDV, 1 Kg – 4990 gr arasındaki ambalaja 20 Krş + KDV, 20 Kg ve üzeri için 65 Krş + KDV uygulamaktadır. Amaç bir ürünün aşamalarını takip etmekse ambalaj büyüklüğü ile stikır ücreti arasında nasıl bir bağlantı vardır? Aynı karekod tüm ambalajları takip olanağı verdiği halde ambalaj büyüdükçe fiyat yükselmesi anlaşılmaz ve açıklanamaz bir durumdur." 

'TEK BİR ŞİRKETE PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR'

Bu konuda tek bir firmanın yetkilendirilmesini tepki gösteren Ayhan Barut, şunları vurguladı:

"EYP kapsamındaki ürünlere DNA markör ve karekod, diğer ürünlere karekod uygulaması yapılması maliyetinin 250 - 300 milyon TL olduğu ve EYP kapsamının dışındaki ürünlere yapılan iki yıllık ertelemenin bitmesi sonucunda maliyetin 500-600 milyon TL üzerinde bir maliyete ulaşması öngörülmektedir. Bu da çiftçiye 2018 yılında 540 milyon gübre desteği verilmiş iken, GTS ile tek bir şirkete bu ödemenin yapılacağı sonucunu doğurmaktadır. Bunu çiftçinin ve üreticinin alın terinin bir şirkete peşkeş çekilmesi değil midir? Bunun engellenmesi, tek bir yandaşa yapılacak bu ödemenin çiftçiye destek olarak verilmesi gerekmektedir. Gübre sektörü tarımın oluşturduğu GSYİH’nın üçte biri gibi önemli kısmını oluşturmaktadır. Asıl olan sektörle ilgili kalıcı çözümler bulunabilmesi için 'Gübre Kanunu çıkarılmasıdır."

"KONU ARAŞTIRILSIN"

Büyük kaos ve tartışmalara yol açan gübreyle ilgili sorunlara çözüm bulunmasını isteyen Barut, şunları dedi:

"Sistemin kurulumu ve takibi için neden belli bir firmanın tercih edildiğinin, ödenecek ücretin hangi koşullarda ve emsal olarak neyin alındığının tespit edilmesi, sektörde rekabet koşullarının neden ortadan kaldırıldığının, yüzde 90 dışa bağımlı olduğumuz sektörde, yabancı firmalarının zorluklardan dolayı ülkeden çekilmeleri halinde oluşacak risk ve zorlukların neler olacağının belirlenmesi ve çiftçimizin, üreticimizin, yerli gübre sektörümüzün daha fazla zarar görmemesi için Anayasasının 98, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105 nci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılması amaçlanmıştır."