İstismarda çocuğa inanın

İletişim Psikolojisi Uzmanı Bilimseli Akarsu, dünyada her 5 çocuktan 1'inin istismara uğradığını, ancak çocukların 'ebeveyn terk' korkusuyla durumu gizlediğini söyledi. Akarsu, 'İstismar söz konusu olunca çocuk yalan söylemez' dedi.

Nadide Büşra KAYNAK / Refleks - İzmir

İzmir’de Tire Belediyesi Kadın Danışma Merkezi’nin düzenlediği panelde psikoloji, hukuk ve eğitim uzmanları çocuğa cinsel istismarı konuştu. Panel başkanlığını yürüten İletişim Psikolojisi Uzmanı Bilimseli Akarsu, “İstismarcılar sanıldığı gibi parklarda, umumi tuvaletlerde, ıssız yerlerde, karanlık bastıktan sonra boş sokaklarda değildir. Çocuğun bulunduğu her yerde olabilir. Yapılan araştırmalara göre, dünyada her 5 çocuktan 1’i istismara uğruyor. İstismar yaşayan çocuklar sık sık yeniden istismar edilecekleri ve ebeveynlerinin onları terk edecekleri duygularıyla bunu saklar. O yüzden tekrar tekrar istismara maruz kalabilirler. Çocuklar istismar hakkında yalan söylemezler” dedi.


İSTİSMARDA SESSİZ KALMAK SUÇ

Panelde istismara hukuk penceresinden bakan Av. Özgür Özkınık da, cinsel istismara sessiz kalmanın suç olduğunu söyledi. Av. Özkınık, “Bir cinsel istismara şahit olunduğunda onu hukuka intikal ettirmemek suçtur. Suç delilleriyle sabit hale geldiğinde istismarı gizleyen de suçlu olur. Bu alanda hukuki düzenlemelerimiz yeterli. Herkes çevresinde maruz kalınan istismarı hukuka intikal ettirirse bu alanda daha hızlı mesafe alınır” diye konuştu.

MÜFREDATLARDA YER ALMALI

Özel Eğitim Uzmanı Harika Özay ise, okul sürecinde cinsellikle ilgili yeterli bilgi verilmediğini belirterek bu alanda müfredat değişikliğine ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Gelişmiş ülkelerde cinsellikle ilgili eğitime daha fazla önem verildiğini kaydeden Özay, “Çocuğun kişisel gelişimi denildiği zaman akla ilk olarak zihinsel gelişim, iletişim becerileri, sosyal gelişim, dil gelişimi geliyor. Bu becerilerin belki de en önemli alanlarından biri cinsel eğitimdir. Türkiye’de bu alan tabu olarak kabul edildiği ve yeterli eğitim verilmediği için sorun artıyor. Hem eğitmenler hem de aileler bu alanda yetersiz kalıyor ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Özellikle özel gereksinimli çocuklarda bu konunun üzerinde hassasiyetle durulmalı. Zira özel gereksinimli çocuklarda ailenin istismar durumunu anlaması oldukça güç olabilir. Pek çok özel gereksinimli çocuk, algılama farklılığından kaynaklı istismarı doğru bir şekilde algılayıp yaşadıklarını anlatamayabiliyor. Bundan dolayı da gerçekten istismar yaşayıp yaşamadığını anlamak güç olabiliyor. Bu nedenle de onlara yardımcı olabilmenin en güzel yolu vücuduyla, karşı cinsle ilgili cinsel eğitim kapsamında farkındalık yaratacak öğretimler sunmak” ifadelerini kullandı.

Panelde Tire Belediyesi Psikoloğu İnci Becerik ise kadın cinayetleri ve istismar konularına değinerek İzmir’in kırsal mahallelerinde yaşanan istismar durumlarından bahsetti.