Potansiyel-konsantrasyon çelişkisi

Potansiyel-konsantrasyon çelişkisi

Deloitte Türkiye CEO’su Humphry Hatton, konsantrasyon açısından uygulanan yanlış politikaların bölgeler arasındaki gelir uçurumuna yol açtığının altını çizdi. Hatton, “‘Sanayi kenti Adana neden potansiyelini yansıtamıyor?’ sorusunun yanıtını burada aramalıyız” dedi.

03 Ocak 2018 - 15:54

Başar ŞEKER / Refleks -

Ülkemizde 1986 yılından beri faaliyet gösteren, 2013 yılında Adana’da Çukurova Ofisi’ni açan Deloitte Türkiye, Adana Sanayi Odası’nda gerçekleştirdiği ‘Deloitte Sohbetleri’ etkinliğiyle siber güvenlik ve kişisel verilerin korunması, büyük ve orta ölçekli işletmeler için finansal raporlama standardı ve yeni vergi düzenlemeleriyle ilgili konuları iş dünyasıyla tartıştı. Etkinlik için Adana’ya gelen Deloitte Türkiye CEO’su Humphry Hatton, Refleks’e açıklamalarda bulundu.

SEKTÖREL ÇEŞİTLİLİK ZENGİNLİK KATIYOR

İngiltere menşeli Deloitte’nin denetim, danışmanlık, finansal danışmanlık, risk danışmanlığı, vergi ve ilgili alanlarda, birçok farklı endüstride faaliyet gösteren özel sektör ve kamu sektörü müşterilerine hizmet sunduğunu belirten Hatton, Türkiye’de ise 30 yılı geride bıraktıklarını kaydetti. Bugün İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana’da bulunan ofisleriyle hizmet vermeye devam ettiklerini aktaran Hatton, Doğu Akdeniz için “Bizim gözde bölgelerimizden” ifadesini kullandı. Bölgede, farklı sektörlerde önemli üretimler gerçekleştiren sanayi kuruluşları bulunduğuna dikkat çeken Hatton, bu durumun bölge ekonomisi için ‘zenginlik’ olduğunu dile getirdi. Hatton, “Deloitte Türkiye olarak Doğu Akdeniz kentlerine her türlü taahhüdü açık bir şekilde veriyoruz. İş dünyasının gelişimine tanıklık etmek için her türlü desteği vermeye hazırız” diye konuştu.

‘İSTANBUL VE ÇEVRESİNDE KÜMELEŞMEK YERİNE…’

Köklü sanayi geçmişi bulunan Adana’nın sahip olduğu potansiyeli büyümesine yansıtamadığı görüşüne katıldığını ifade eden Hatton, bunun sebeplerine ilişkin şunları söyledi: “Bu durum, bazı sanayi kuruluşlarının ya da ticaret erbabının genel müdürlüklerini başka yerlere taşımaları veya şube açmış olsalar bile iş hacminin belli bir kısmını o yerlere devretmiş olmalarından kaynaklanıyor olabilir. Bu, Türkiye’nin konsantrasyon açısından uyguladığı yanlış politikalarından birisi. Hâlbuki bütün her şeyin İstanbul ve çevresinde kümeleşmesi yerine, bilgisi tecrübesi olan Adana gibi şehirler İstanbul’dan daha fazla büyüyor olabilseydi, burada yaşanan göçlerin önüne de geçilmiş olurdu. Altyapısal ve üstyapısal düzenlemelerle bu şehirler daha yaşanabilir cazibe merkezleri yapılabilirdi. Yine de geç kalınmış sayılmaz. Kafa yorulması gereken yer bence burası.” |

Bu haber 7349 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
"Atatürk en çok Adana'yı sevdi"
Büyülü koku, dostluğu tütsülemeye hazır
Büyülü koku, dostluğu tütsülemeye hazır