Bir zamanlar sadece bilim kurgu filmlerinde duyduğumuz yapay zekâ, bugün Çukurova’daki sanayi kuruluşlarının kapısını çalıyor. Ama yanlış anlamayın, bu öyle milyar dolarlık yatırımlar isteyen, sadece Silikon Vadisi’nde olabilecek bir teknoloji değil. Aksine, KOBİ’lerin günlük işlerini kolaylaştıracak, maliyetlerini azaltacak, rekabet gücünü artıracak basit ve düşük maliyetli çözümler artık birkaç tık uzağımızda.
Bugün yapay zekâ sadece Amerika veya Çin’in değil, tüm dünyanın büyüme stratejisinin merkezinde. McKinsey’nin 2024 raporuna göre yapay zekâ kullanan şirketler, üretkenlikte ortalama yüzde 20 artış sağlıyor. PwC’nin öngörüsüne göre ise yapay zekâ 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolar katkı yapacak.
Avrupa’da küçük ölçekli işletmeler bile bu dönüşümden payını alıyor. Örneğin İtalya’daki küçük tekstil atölyeleri, yapay zekâ ile kumaş firelerini yüzde15 azaltırken; İspanya’daki narenciye ihracatçıları, ürün rotalarını yapay zekâ tabanlı lojistik yazılımlarıyla optimize ederek nakliye maliyetlerini yüzde10 aşağı çekiyor. Dünya hızla bu yönde ilerlerken, Çukurova’nın geri kalma lüksü yok.
ÇUKUROVA İÇİN FIRSATLAR
Öncelikle veriyle başlamak gerekiyor. Çoğu işletme, zaten ellerinde altın değerinde veri bulunduruyor. Üretim raporları, stok hareketleri, müşteri talepleri… Bu verileri düzenli bir şekilde toplamak ve basit analiz yazılımlarıyla yorumlamak, yapay zekâ yolculuğunun ilk adımı. Örneğin, Adana’daki bir tekstil fabrikası, üretimde en çok hangi kumaş türünde hata çıktığını verilerle görüp kaybını yüzde 10 oranında azaltabilir.
İkinci adım, otomasyonu küçükten başlatmak. Bir metal işleme tesisinde, kalite kontrolü için kamera destekli yapay zekâ sistemleri kullanılabilir. Mersin’deki bir gıda paketleme tesisi, ürünlerin üzerindeki etiket hatalarını bu sistemlerle anında fark edebilir.
Üçüncü adım, müşteriyle ilişkilerde yapay zekâ kullanmak. Çukurova’nın güçlü ihracatçıları, basit chatbot yazılımlarıyla yabancı müşterilerle anında iletişim kurabilir. Tarsus’taki bir narenciye ihracatçısı, ihracat belgelerini yapay zekâ ile çevirtip, müşteriye saatler içinde geri dönüş yaparak güven kazanabilir.
NASIL GELİŞTİRECEĞİZ?
Eğitimden başlamalıyız. Sanayi odaları, üniversiteler ve teknoloji merkezleri birlikte kısa süreli, pratik yapay zekâ eğitimleri düzenleyebilir.
Kümeleşme modeli geliştirilmeli. Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde ortak bir “Yapay Zekâ Laboratuvarı” kurulabilir.
Pilot projeler ile küçük denemeler yapılabilir. Stok yönetimi, kalite kontrol ya da müşteri hizmetleri gibi alanlarla başlanabilir.
Destek mekanizmaları devreye girmeli. KOSGEB ve kalkınma ajansları, yapay zekâ tabanlı dönüşüm projelerine özel hibe ve kredi modelleri geliştirmeli.
NEDEN ŞİMDİ
Çünkü, rakamlar yalan söylemiyor:
Yapay zekâ kullanan işletmelerin iş gücü verimliliği yüzde 40’a kadar artabiliyor.
Üretimde yapay zekâ tabanlı kalite kontrol sistemleri, hata oranlarını yüzde 30 azaltıyor.
Yapay zekâ destekli lojistik planlama, nakliye maliyetlerini ortalama yüzde 8-12 düşürüyor.
HIZLA YAPILMASI GEREKENLER
Çukurova, tarımdan sanayiye, lojistikten ihracata kadar Türkiye’nin en dinamik üretim bölgelerinden biri. Bu alanda hızla yapılması gerekenler şunlar olabilir. Önümüzdeki 5 yıl içinde yapılması gereken adımlar çok net:
- KOBİ’lerde veri toplama kültürü yerleşmeli. Her işletme kendi ‘dijital hafızasını’ oluşturmalı.
- Organize Sanayi Bölgelerinde ortak yapay zekâ merkezleri kurulmalı. Bu merkezler, yazılım ve donanım maliyetlerini paylaşarak küçük işletmelerin önünü açmalı.
- Bölgenin güçlü sektörleri tekstil, gıda, tarım makineleri için yapay zekâ destekli pilot projeler hayata geçirilmeli.
- Çukurova, sadece kullanıcı değil, yapay zekâ çözümlerinin üreticisi de olmalı. Bu alanın yerli girişimleri desteklenmeli.
- Çukurova, yapay zekâ odaklı üretim ve ihracat başarısıyla Türkiye’nin küresel markası haline gelmeli.
YORUMLAR