’İnsan’ gazeteciliğinden vazgeçmeyeceğiz

'İnsan' gazeteciliğinden vazgeçmeyeceğiz

Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) ile Mülteci Destek Derneği’nin (MÜDEM) düzenlediği ‘Medya ve Mülteciler Basın Buluşması’ Ankara’da gerçekleşti. Etkinlikte konuşan Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, “Gazetecilik ‘insan’ mesleğidir. Haberimizi yazarken ‘insan’ın ırkına, milliyetine, cinsiyetine bakmadan, ‘insan’ı koruyan bir üslup sergilemeliyiz. Suriyelileri haberleştirirken de bu durum göz ardı edilmemeli” dedi.

04 Kasım 2018 - 12:48 - Güncelleme: 04 Kasım 2018 - 12:56

Başar ŞEKER / Refleks - (ANKARA)

Avrupa Birliği’nin (AB) finanse ettiği ‘Türkiye’deki Irak ve Suriye Krizinden Etkilenen Sığınmacılar İçin Geliştirilmiş Destek Projesi’ kapsamında gerçekleştirilen, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) ile Mülteci Destek Derneği’nin (MÜDEM) birlikte düzenlediği ‘Medya ve Mülteciler Basın Buluşmaları’ toplantıları Ankara Büyükhanlı Park Otel’de yapıldı. Göç ve göçmen haklarına ilişkin yasal çerçeve hakkında yerel ve yaygın basının bilgilendirilmesinin amaçlandığı toplantılar dizisinin 4’üncü haftasında Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, ‘Medya ve Etik’ konusunda bir konuşma yaptı.


NEFRET DİLİYLE İLETİŞİM OLMAZ

Türkiye’de nefret söylemine maruz kalan grupların bulunduğunu anlatan Faruk Bildirici, son yıllarda, en çok nefret dili yöneltilen grubun Yahudilerden sonra Suriyelilerin olmaya başladığını ve bunun tehlikeye işaret ettiğini belirtti. Nefret söyleminin yanlışlığına vurgu yapan Bildirici, özellikle, bir kamu görevi yapan gazetecilerin bu konuya daha çok hassasiyet göstermesi gerektiğini kaydetti. Bildirici, “Bizim topluma vereceğimiz mesajı doğru aktarmamız gerekiyor. Konu Suriyeliler olunca bu durum daha da önem kazanıyor. Habere verdiğimiz başlıktan yazdığımız spota kadar her aşamada büyük sorumluluğumuz var. Bizim mesleğimizin ana unsuru ‘insan’. Dolayısıyla haberlerimizi ‘insan’ı koruyarak yazmalıyız” diye konuştu. Bildirici, “Türkiye’de her şey haber olabilir. Önemli olan, o haberi nasıl yazdığımızdır. Haberi yazarken ‘İnsanlara ne yarar sağlıyor?’, ‘İnsanlara zarar verir mi?’ sorularını sormalıyız kendimize. Bu, Suriyelileri haberleştirirken de böyle. Doğru dili bularak yanlış anlaşılmalardan kurtulabiliriz” ifadelerini kullandı.


GAZETECİ, İNSANLARI BİRBİRİNE DÜŞÜREMEZ

Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici, şöyle devam etti: “Olumsuzluk içeren gelişmeleri yazarken, kişilerin dili, dini, ırkı, milliyeti, cinsiyeti, mesleği, okulu, tercihleri gibi aidiyetlerini haberin temel unsurlarından olmadığı sürece yazmamalıyız. Haberin unsurlarından olduğu için yazsak bile, başlığa çıkarmamalıyız. Çünkü bu durumda bir ya da iki kişinin yaptığı olumsuzluğu tüm o gruba ya da topluluğa yüklemiş oluruz. Örnek vermek gerekirse… ‘Kadın sürücü kaza yaptı’ haberinde sürücünün kadın olduğunu vurgulamak nasıl yanlışsa, bir Suriyelinin karıştığı kavgadan söz ederken ulusal kimliklerini başa çıkarmak da aynı şekilde yanlıştır. Gazetecilik etiğine uymaz. Bizim mesleğimiz insanları birbirine düşürme, nefret söylemini yayma mesleği değildir.” |

Bu haber 2603 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Atatürk resmen Adanalıdır
Atatürk resmen Adanalıdır
"Atatürk en çok Adana'yı sevdi"