Kahvaltıdan tatlılara kadar
birçok farklı alanda sofralarımıza lezzet katan balla ilgili çıkan haberler
tüketicilerin kafasında soru işaretleri oluşturuyor. Balla ilgili doğru olarak
bildiğimiz yanlışlar ise bal tüketimi sırasında kararlarımızı etkiliyor ve
değerli bir besin kaynağı olan bal hakkında bilgi kirliliği yaratıyor. İnsan
sağlığı üzerinde birçok olumlu etkisi bulunan bal; kontrolsüz, denetimsiz ve
bilinçsiz olarak üretildiğinde risk kaynağına dönüşebiliyor.
AÇIKTA SATILAN BALLARDA ‘AĞIR METAL’ RİSKİ VAR
Son dönemde yapılan
açıklamaların aksine Türkiye’nin Çin’den sonra gelen iki numaralı bal üreticisi
olduğunu söyleyen Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, “Türkiye dünyanın önde
gelen bal üreticilerinin başında geliyor. Ancak bal konusunda tüketicilerimizin
daha bilinçli olması gerekiyor. Buradaki en büyük doğru bilinen yanlış; açıkta
satılan balların ‘daha doğal olduğu’ inancı… Oysaki açıkta satılan ballar
laboratuvar analizi yapılmayan ya da analizler sonucunda reddedilen ballar
olduğu için büyük riskler taşıyor. Bu ballar içeriklerinde ticari glikoz,
antibiyotik ve ağır metaller gibi kalıntıların bulunması riskini taşıyor.
Bunları doğal zannedip tüketerek sağlığımızı da riske atıyoruz. Her yıl
arıcıların üretim tesisimize getirdiği 100 bin teneke balın yüzde 20’si
laboratuvar analizlerinde testlerden geçemeyip geri iade ediliyor. Geri verilen
bu ballar ise yol kenarlarında veya açıkta satıldığı için sağlığımız açısından
önemli riskler taşıyor” dedi.
KRİSTALİZE BAL SAHTE ANLAMINA GELMEZ
“Kristalize olan bal
sahtedir” diye düşünülmesi de bal ile ilgili doğru sanılan yanlışlar arasında
yer alıyor. Bal alınan bitkilerin içerisinde doğal olarak bulunan glikoz oranı
fazla olduğu için bal zamanla kristalize olabiliyor. Ancak balda früktoz
miktarı fazla ise bal daha uzun süre kristalize olmadan saklanabiliyor.
Dolayısıyla satın alınan balın kristalize olması sahte veya bozuk olduğunu
göstermiyor.
PETEK BAL TÜKETİMİ TERCİH EDİLMEMELİ
Tüketicilerdeki petekli balın
daha doğal olduğu algısının doğru olmadığına da değinen Can Sezen, “Süzme bal
ile petek bal arasında bileşim olarak fark yok ve ikisinin de besin değerleri
aynı. Ancak süzme bal; tüm peteklerden elde edilip homojen bir karışım oluşturulup,
daha sonra da analizleri yapılarak kontrol edilmektedir. Petek balda ise tek
tek her peteğin analizinin yapılması teknik olarak zor, hatta imkânsız… Bu
nedenle petek bal tüketimini tercih etmiyoruz. Çünkü içinde neleri
barındırdığını bilmemizin imkânı yok. Biz bu nedenle tüketicilere
laboratuvarlarda analizleri yapılan markalı ürünleri tercih etmelerini tavsiye
ediyoruz” ifadelerini kullandı.
RENK VE TAT BALIN GERÇEKLİĞİNİ GÖSTERMEZ
Balın gerçek olup olmadığının
renginden ve tadından uzmanlar tarafından bile ayırt edilemediğini sözlerine
ekleyen Anavarza Bal Genel Müdürü Sezen’e göre laboratuvar analizi mutlaka
şart. Ancak ileri teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarda, deneyimli
uzmanlarca yapılacak bal analizi, gerçek balın sahtesinden kuşkuya yer vermeyecek
biçimde ayırt edilmesini sağlıyor. |
YORUMLAR