Doğa için kritik eşik

Doğa için kritik eşik

TEMA Vakfı, TBMM Genel Kurulu'na gelen ve doğa koruma yasalarını geriye götüren Maden Kanunu değişiklik teklifinin geri çekilmesi çağrısını yineledi: “Yaşamak istiyorsan yaşatacaksın.”

23 Haziran 2025 - 21:30 - Güncelleme: 23 Haziran 2025 - 21:33

20 Haziran’da TBMM Komisyonu’ndan geçen “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, şimdi Meclis Genel Kurulu’na geliyor. TEMA Vakfı, doğayı, yaşamı ve ortak geleceğimizi tehdit eden bu yasa teklifine karşı bir kez daha güçlü bir uyarıda bulundu.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, teklifin yalnızca çevresel değil, sosyal ve hukuki düzlemde de ciddi riskler taşıdığına dikkat çekti. Ataç, “Maden Kanunu 1985’ten bu yana 30 kez değiştirildi, bu değişiklikler doğa korumayı hep zayıflattı. Özellikle 2004'te yapılan düzenlemeler, ormanlardan milli parklara kadar pek çok bölgeyi madencilik faaliyetlerine açtı. Doğayı korumayı bir 'engel' gibi gören bu anlayış artık yaşamı tehdit ediyor.” dedi.
TEMA’nın 2019’dan bu yana yürüttüğü maden ruhsat haritası çalışması, bazı illerde tehlikenin boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Gümüşhane’nin %93’ü, Kütahya’nın %92’si IV. Grup (metal, kömür, endüstriyel madenler) madencilik ruhsatlarıyla kaplanmış durumda. Ataç bu durumu şu sözlerle yorumladı:
Bu oranlara mermer, kum, taş ocakları dâhil değil. Madenler sadece doğayı değil, kapandıkları halde bile on yıllarca süren riskler barındırıyor. Hayrettin Karaca’nın dediği gibi: ‘Yaşamak istiyorsan yaşatacaksın.’
Yasa teklifi, sadece Maden Kanunu’nu değil, Çevre, Mera, Elektrik Piyasası ve Yenilenebilir Enerji Kanunları gibi çok sayıda düzenlemeyi de etkiliyor. Ruhsat ve izin süreçlerini hızlandıran bu değişiklikler, ÇED raporlarını etkisizleştirirken, tüm süreci tek bir kurumun yönetimine bırakıyor.
Korunan alanların yalnızca adı ‘korunan’ olacak.” diyen Ataç, kamu yararının şirket lehine yeniden tanımlandığını, bunun anayasal ve uluslararası yükümlülüklere açıkça aykırı olduğunu vurguladı.
TEMA Vakfı, bu yasa teklifinin kabul edilmesinin sadece doğa değil, gıda ve su güvenliği, kırsal yaşam ve yurttaş hakları üzerinde de yıkıcı sonuçlar doğuracağına dikkat çekerek, Meclis’i ve kamuoyunu yaşamdan yana tavır almaya çağırıyor:
Yaşamı savunmalıyız.

Bu haber 140 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Varis, görüntüsünden öte tehlikeli
Varis, görüntüsünden öte tehlikeli
Kalp krizi geçiriyor olabilirsiniz
Kalp krizi geçiriyor olabilirsiniz