Refleks
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, koronavirüs sürecinin sadece sağlıkta değil, ekonomide de başarıyla yönetildiğini söyledi. Ekonomi yayını Refleks Gazetesi’nin reel sektörün mevcut durumuyla ilgili sorularını yanıtlayan Kıvanç, salgının tüm dünyada ihtiyaç önceliği sıralamasını değiştirdiğini, bunun da birçok sektöre doğal olarak olumsuz olarak yansıdığını belirtti. Böylesi bir süreçte insanların konut, otomobil, giyim, tatil gibi ihtiyaçları gündeme almamasının normal olduğunu belirten Kıvanç, başta gıda olmak üzere ambalaj, plastik, medikal gibi sektörlerde de kapasite ve kârlılık artışı yaşandığını söyledi.
Sağlıkta pandemi sürecini en iyi yöneten ülkeler arasında Türkiye’nin bulunmasının gurur verici olduğunu kaydeden Kıvanç, “Aynı başarının ekonomi yönetiminde de sağlandığını düşünüyorum. Kısa çalışma ödeneğinden vergi, SGK prim ertelemesine, kredi yeniden yapılandırmalarından üretim için alınan önlemlere etkin bir yönetim sergilendi. Kredi Garanti Fonu’yla (KGF) piyasaya arz edilen 500 milyar lira çarkların aksamadan döndürülmesini sağlıyor. Ben devletimizin elinden gelenin fazlasını yaptığına inanıyorum” dedi.
‘MÜCBİR SEBEP’ DESTEĞİNDEN HANGİ SEKTÖRLER YARARLANMALI?
Refleks Gazetesi Yazarı Mehmet Uluğtürkan’ın “Koronavirüs sürecinden etkilenmeyen sektör yok gibi. Tüm sektörler ‘mücbir sebep’ çerçevesinde görülerek desteklerden yararlandırılamaz mıydı?” sorusunu yanıtlayan Kıvanç, “En zor günümüzde güçlü bir devletin yanımızda olmasını istiyorsak bunu talep etmemeliyiz. Pandemi sürecinde kapasitesi, üretimi, kârlılığı olumsuz etkilenmemiş, hatta olumlu pozisyona geçmiş sektörleri neden ‘mücbir sebep’ kapsamına alınsın ki? İnsanlar bu süreçte sağlık ve gıda dışında tüm harcamalarını erteledi. Giyim mağazaları, markalar kapandı. Otomobil, konut soran olmadı. Bunlar yüzlerce alt sektörü çalıştıran alanlardı ve çok zor durumda kaldılar. ‘Mücbir sebep’ kapsamına elbette bu sektörler alınarak destek verilmeli” diye konuştu.
Pandemi sürecinde reel sektöre sağlanan en önemli desteğin KGF aracılığıyla sunulan kaynak olduğuna değinen Kıvanç, “15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası bozulan dengeyi ekonomi yönetimimiz 200 milyar liralık KGF kaynağıyla düzeltti. Bu kaynağın özel sektöre kredi olarak aktarılmasıyla Türkiye’de 2017 yılında ihracat yüzde 10 arttı. Ekonominin yüzde 7 büyümesi sağlandı ve 1 milyon 500 bin kişilik ilave istihdam sağlandı. Şimdi aynı KGF enstrümanıyla piyasaya 500 milyar lira arz ediliyor. Elbette olumlu sonuçlarını göreceğiz. Ben bu enstrümanı tam zamanında değerlendirilmesi talimatını veren Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanımız Albayrak başta olmak üzere tüm karar vericilere teşekkür ediyorum” dedi.
ÖZEL KGF DESTEĞİ TALEP EDECEĞİZ
Uluğtürkan’ın “Evet, KGF var; ama birçok şirket hâlâ finansa ulaşamıyor. Bankalar krediyi onaylamıyor ya da süreci uzatıyor. Bu şikâyetler size ulaşmıyor mu?” sorusunu yanıtlayan Kıvanç, “Şu anda birçok şirket, KGF ile kredi kullanıyor. Ancak geçmişte ödemelerini aksatmış, bilançolarıyla kredi kullanımım puanı düşük kalan şirketlerin sorun yaşadığı bir gerçek. Burada şubelerin ya da bölge müdürlüklerinin kredi kullandırma yetkisi bulunmuyor. Genel müdürlüklerde bu durumdaki çok sayıda şirketi kısa sürede değerlendirip kredileri mümkün değil. Bugün-yarın Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak’la hem TİM, hem TOBB yönetim kurullarında bir araya geleceğiz. Bu toplantılarda Sayın Albayrak’tan kredi puanı düşük olan şirketlerimiz için ‘Özel KGF’ talebinde bulunacağız. Belki faiz oranları, risk sigorta primleri biraz yüksek olacak; ama hem finans kuruluşlarımızı hem bu durumdaki şirketlerimizin işlerini kolaylaştıracak bir sistemi çalıştırmamız lazım” diye konuştu.
Zeki Kıvanç, ekonomide ‘yeni normalleşme’ sürecinin eylülle başlayacağını tahmin ettiğini belirterek, “Verimliliğe, tasarrufa, kaliteye, yüksek katma değere daha fazla önem vermek zorunda kalacağımız bir döneme gireceğiz. İşimiz kolay olmayacak; ancak başarmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR