Bir mentör olarak, atıl stok sorununa noktasal ve metodolojik bir yaklaşımla çözüm bulmak, işletmenin kârlılığını hızla artırmanın anahtarıdır.
Atıl stok sadece depolama maliyeti değildir. Doğru envanter verisine ulaşmayı engeller, sayım hatalarını artırır ve şirket kaynağını dondurur. Bu yazımızda, stokları ‘Mamul’, ‘Yarı Mamul’ ve ‘Teknik Ambar’ olmak üzere üç ana alanda, adım adım nasıl inceleyeceğimizi ele alacağız.
Çayınız kahveniz hazırsa başlıyoruz..
1. Mamul Stoklar (Bitmiş Ürün Ambarda Yatan Hazine mi, Yük mü?)
Mamul stoklar, şirketin vitrinidir ancak, vitrinde uzun süre kalan ürünler hızla yüke dönüşür. Atıl Mamul, genellikle yanlış talep tahmini, modası geçmişlik veya ürün kusuru gibi nedenlerle oluşur. Bu stokları incelerken, öncelikle Hız Analizi (ABC-XYZ) yapılmalıdır. Ürünleri satış cirosuna ve talep istikrarına göre gruplandırın. Atıl stoklar genellikle düşük ciro ve düzensiz talebin kesişiminde yer alır. Tespit için en kritik, son 6-12 ayda hiç satılmamış veya ortalama satış süresi sektör ortalamasının katbekat üstünde olan ürünlerdir. Ardından, ürünün ‘Yaşam Döngüsü’ kontrol edilmeli, yerini alan yeni bir model varsa, eski model otomatik olarak atıl riski taşır. Son olarak, iade raporları ve garanti süreçleri incelenerek, ‘Satılabilirlik’ ve ‘Kusur’ durumu teyit edilmelidir. Uzun süredir 'A ürünü' olarak bilançoda duran stok, aslında 'Ciro Götüren Yük' başlığı altında incelenmelidir, çünkü her gün depoda kalması, işletmeye depolama maliyetinden daha fazlasını, yani ‘Fırsat Maliyetini’ kaybettirir.
Mamül stoklar ve atıla düşme nedenleri yılda iki günü hakediyor diye düşünenlerdenim. Bu röntgen ve detaylı kök neden analizi size lojistik, pazarlama ve üretim yönetimleri hakkında güzel bilgiler verir.
2. Yarı Mamul Stoklar (Üretim Bandındaki Gizli Maliyetler)
Yarı mamuller, henüz bitmiş ürüne dönüşmemiş, ancak belli bir işçilik ve maliyet yüklenmiş ürünlerdir. Bu stoktaki atıllık, genellikle üretim planlama hataları ve bitmiş üründe yapılan değişikliklerden kaynaklanır. İncelemeye, ‘Bitirme Potansiyeli’ analiziyle başlanmalıdır: Yarı mamulün tamamlanması için açılmış aktif bir iş emri olup olmadığı kontrol edilir. Bir iş emri yoksa veya iş emri uzun süredir bekliyorsa, o yarı mamul atıl riski taşır. İkinci adım, ‘Kullanım Yönelimi ve Ürün Reçetesi Kontrolü’ olmalıdır. Eğer o yarı mamulün kullanıldığı mamulün reçetesinde son dönemde bir değişiklik yapılmışsa veya o mamul üretimden kaldırılmışsa, eski yarı mamuller uyumsuz ve atıl hale gelir. Son olarak, yarı mamulün üzerine yüklenmiş olan işçilik, genel üretim gideri ve hammadde maliyetini içeren ‘Değerleme’ yapılmalı ve hurda/elden çıkarma değeriyle karşılaştırılarak bekletme maliyetinin rasyonel olup olmadığı belirlenmelidir.
Yarımamül ve mamül /satış arasındaki korelasyon ürün hayat eğri analizleri işletmelerde nakit akışında önemli iyileştırmeler yapabilir. Üstteki toplantı ritmine bunu da almalısınız.
3. Teknik Ambar / Yedek Parça Stokları (Hizmet Sürecinin Çaresiz Kalıntıları)
Teknik ambar, genellikle üretim, bakım ve onarım süreçlerini destekleyen sarf malzemeleri ve makine yedek parçalarını içerir. Buradaki atıllık, teknolojik eskime, makine yenileme ve aşırı güvenlik stoğu tutma eğiliminden doğar. İşe, her bir yedek parçayı, kullandığı aktif makine/ekipman envanteriyle eşleştirerek başlanmalıdır.
Parça, hurdaya ayrılmış veya kullanımdan kaldırılmış bir makineye aitse, otomatikman atıldır. Ardından, Teknolojik Güncellik (Ömür Tespiti) araştırması yapılmalı, tedarikçiden parçanın üretim ömrü hakkında bilgi alınarak, üretimi durmuş veya güncel yazılımla uyumsuz hale gelmiş parçalar tespit edilmelidir.
Son olarak, kritik olmayan sarf malzemeleri ve yedekler için ‘Kullanım Sıklığı Analizi’ yapılmalıdır. Son 3 yılda hiç hareket görmemiş ve güvenlik stoğu tanımını aşan miktarlar, yüksek atıl stok riski taşır. Bu detaylı inceleme metoduyla, işletmelerin atıl stok bataklığını kurutarak serbest nakit akışını önemli ölçüde iyileştirmeleri mümkündür.
Bazen programlar bize bazı kolaylıklar sunar. Mesela yıllık tüketime göre otomatik sipariş verir. Bu gibi yerlerde verilen iş emirleriyle tüketimleri mukayese edelim. Sonuç sizi tatmin ediyor mu?
Teknik ambarın para karşılığı yatırım veya işletme sarf disiplinine göre belli bir yüzde ile tanımlanarak bu disiplin üzerinden de izlenerek bu limiti aşmaması sağlanabilir.
Son olarak hammdde stoklarına değineceğim. Şüphesiz tüm hammedde yöneminde termini lojistik operasyonlarla belirliyor ve kısıtlara göre hareket ediyoruz. Tüm bunlara rağmen daha çevik bir yönetim için ekibinizle ortak çalışmalarla mevsim faktörlerini, hammadde yaşam döngüsünü ve zamanında üretim disiplininde acil çıkış kapılarıyla minimize etmek yolları denenebilir. Bunun için yüksek enflasyonlu stok analiz metotları da şişkin stok maliyetinin makliyetini size net sunarak farklı bakış imkanları sunabilir.
İşletmelerin stok yönetiminin anahtar ve analizlerini yedieminlere devretmeden, siz taşıyarak sürekli oluşturacağınız sektöre uygun disiplinle kontrol ederseniz bu haznedarlıktan kazanırsınız.


YORUMLAR