Başar Şeker / Refleks -
Tarımsal ürün çeşitliliği,
turizm potansiyeli ve son dönemde mermer ağırlıklı sanayisiyle Türkiye’nin
ekonomisini en hızlı geliştiren yerleşim yerlerinden biri olan Mersin’in Silifke
ilçesi, birbirinden çok farklı sektörlerle yatırımcıların dikkatini çekiyor.
Ülkemizin ilk nükleer santraline komşu olan Silifke’de sanayi üretimi kurulan
organize sanayi bölgesi (OSB) ile hız kazandı. Mermer ağırlıklı üretimin yer
aldığı Silifke OSB’de gıdadan araç üstü ekipman üretimine kadar farklı bir sektörel
yelpaze yakalanmış durumda. Çilek, limon, muz, zeytinyağı gibi gıda üretiminde
söz sahibi olan ilçe kültür balıkçılığı yatırımcılarının da ilgi odağı… Silifke
Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Nurettin Kaynar’la ilçenin mevcut
ekonomik durumunu, yatırım imkânlarını ve hedeflerini konuştuk.
ÇİLEK İHRACATININ YÜZDE 65’İ
SİLİFKE’DEN
- Silifke ekonomisiyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Tarihi ve doğa güzellikleriyle özel bir bölgedeyiz. İklimimiz bize çok zengin bir tarımsal ürün üretebilme imkânı veriyor. Deniz kıyısında narenciye ve seracılık yüksek alanlarımızda farklı meyve türleri ve zeytin yetiştirebiliyoruz. Dolayısıyla geçmişten bu yana tarıma dayalı bir ekonomimiz vardı. İklimimizin sağladığı mikro klima özellik verimli saklama koşulu sağlıyor. O yüzden başta limon olmak üzere birçok tarımsal üründe iddiamız artıyor. 1970’li yıllarda Arife Karcıoğlu adında tarıma gönül vermiş, ziraat mühendisi bir kadın girişimci ilçemizin ekonomide adeta talihini değiştiriyor. Profesyonel çilek üretiminin sağlam temellerini atıyor. Sonrası malum. Şu an Türkiye çilek üretiminin yüzde 35’ini tek başına Silifke yapıyor. Ayrıca çilek ihracatımızın yüzde 65’i de Silifke’den gerçekleştiriliyor. Son dönemde buna muz üretimini de ekledik. Yaş sebze meyve ve zeytinyağı üretimiyle tarımsal üretimde 100 milyon dolarlık ihracatı yakaladık.
- Sanırım en öne çıkan ürün çilek. ‘Silifke çileği’
ile ilgili tescil çalışmalarınızın da olduğunu biliyoruz. Nedir bu alandaki son
durum?
Silifke çileğinin farklı bir aroması var. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında tüketici özellikle tercih ediyor. Diğer taraftan raf ömrü diğer çeşitlerinden daha uzun… Yıllık 80 bin tonluk üretimimiz var. Dolayısıyla türkülerdeki yoğurdumuzdan sonra çilekte de markalaştık. Bunu tescil etmemiz gerektiğini düşündük ve Silifke TSO olarak tescil başvurumuzu yaptık. Sanırım birkaç ay içerisinde ‘Silifke çileği’ tescillenmiş olacak. Bunun pazarlama sürecimize önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
MERMERDE ‘SİLİFKE BEJİ’ İLE
ÜN YAPTIK
- İlçe sadece tarımsal ürünleriyle değil, sanayide de
adından bahsettiriyor. Silifke sanayisini değerlendirir misiniz?
Sanayi alanında en önemli atağı 10 yıl önce organize sanayi bölgesi (OSB) kurarak yaptık. 100 hektar alan üzerinde 68 sanayi parseli oluşturuldu. Şu an 50’ye yakınında üretim başladı. Mermer ağırlıklı olmasına rağmen gıdadan plastiğe, araç üstü ekipmanlarından parkeye, geri dönüşümden çelik konstrüksiyona, şarapçılıktan asansör kabinine kadar birçok sektörde üretim gerçekleştiriliyor. Mermerde özellikle ‘Silifke beji’ dünyaca ün yaptı. Ebatlama tesislerimizde üretilen mermerler dünyanın her bölgesine ihraç ediliyor. Silifke OSB’mizde bin kişiyi aşan istihdam mevcut. Diğer taraftan yaklaşık 500 kişi istihdam eden bir çimento fabrikamız var. Yine bu sektörde bir yatırıma daha hazırlanıyoruz. Türkiye’nin ilk nükleer santraline komşu ilçemiz Gülnar sınırları içerisinde. Ancak burada sanayi ve ticaret odası olmadığı için burada konuşlanan şirketler de bizim Silifke TSO üyesi. Elbette bu yatırımın da Türkiye ekonomisini olduğu kadar Silifke ekonomisini olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyoruz. Silifke birçok sektör için cazip imkânlar sunuyor. O yüzden son dönemde hemen her alanda yatırım çekiyoruz. Türkiye’nin en etkin kültür balıkçılığı sektör temsilcilerinden biri Silifke’de kültür balıkçılığı yatırımı yaptı. Bu şirketin balık üretim tesisinde şu an 300 kişilik istihdam sağlanıyor; ancak tam kapasiteye ulaştıklarında çalışan sayıları 2 bini bulacak.
HAVALİMANI SIKINTISI
ÇEKİYORUZ
- Silifke turizmde neler yapıyor? Deniz, dağ, tarih,
kültür turizminden yeterince pay alındığını düşünüyor musunuz?
Maalesef burada sıkıntılarımız mevcut. Daha çok iç turizm var. Zira yabancı turist için havalimanına uzaklığımız menfi bir etki yaratıyor. Ulaşımda hâlâ sıkıntılarımız var. Çeşmeli-Taşucu otoyolu hâlâ tamamlanamadı. Özellikle yazın yollardaki trafik yoğunluğu turistin hiç istemediği bir durum. Bu bölgede turizmin canlanması için havalimanı şart. Bu sıkıntıyı yaş sebze meyve ve çilek ihracatımızda da yaşıyoruz. Ben er ya da geç yapılacağını düşünüyorum. Silifke çileğini birkaç saat içerisinde direkt Avrupa pazarına iletebileceğimiz bir ortamı sağlamalıyız. Şu an öncelik Uluslararası Çukurova Havalimanı. Hâlâ yapımı sürüyor. Ama ben tamamlansa bile bizim bölgemiz için ayrı bir havaalanına ihtiyacımızın devam edeceğini düşünüyorum. Turizmde yine de 5 bin yatak kapasitemiz bulunuyor. Ama bu daha çok gelir düzeyi düşük yerli turiste yönelik. Bu yüzden turizmden arzu ettiğimiz payı alabildiğimizi söyleyemiyorum.
ÖZBEKİSTAN VE KAZAKİSTAN’I RADARIMIZA ALDIK
Silifke TSO Başkanı Nurettin
Kaynar: “2 bin 300 civarında üyemiz var. Uyum içerisinde çalıştığımız meclis ve
yönetim kuruluna sahibiz. Üyelerimizi
geliştirmeye yönelik eğitimden yurtdışı pazar geliştirme çalışmalarına kadar birçok
projeyi hayata geçiriyoruz. KKTC’nin Türkiye’ye en yakın ilçesiyiz. Bu durumu
her iki taraf adına verimli değerlendirmek için kolları sıvadık. Bölge iş
insanlarıyla birlikte geçtiğimiz günlerde KKTC’de ikili görüşmelerde bulunduk.
Zaten geçtiğimiz yıl KKTC Başbakanı Tufan Erhurman’ın, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ve çok sayıda
davetlinin katılımıyla ulusal ölçekte bir çalıştay düzenledik. KKTC’yle
ilişkilerimizi her açıdan geliştirmeyi sürdüreceğiz. Öte yandan Kırgızistan’da
temaslarımız oldu. Bu temaslarımız sonrası iki şirketimiz ihracata başladı.
Özbekistan ve Kazakistan’ı radarımıza aldık. Üyelerimizin dış ticaretinin
gelişmesine katkı sağlayacak organizasyonlara devam edeceğiz.” |
YORUMLAR