Şakirpaşa Havalimanı Havacılık OSB olmalı
MEHMET ULUĞTÜRKAN

MEHMET ULUĞTÜRKAN

[email protected]

Şakirpaşa Havalimanı Havacılık OSB olmalı

23 Haziran 2025 - 12:28

Müttefik sandıklarımız bizi, 5’inci Nesil Savaş Uçağı F35 Projesi’nden çıkardı.

F4 ve F16’larla baş başa kalacağımızı düşündüler.

Mühendislerimiz üzerinde çalıştı. Hükümetimiz onlara güvendi, her türlü desteği verdi.

Ortaya KAAN çıktı.

Havadan havaya, havadan yere etkili silah sistemine sahip.

Manevra kabiliyeti, radarda düşük görünürlüğü emsallerinden daha iyi.

Prototipi yapıldı.

Test uçuşlarındaki başarısı parmak ısırttı.

Ve son olarak Endonezya’ya 48 KAAN satışının protokolü imzalandı.

Kararı, aklı, emeği olanları alkışlamaz isek iyi niyetli olduğumuz söylenemez. 

Gurur duydum.

Detay ve isim veremem. Gizlilik sözleşmeleri var.

KAAN ve SİHA’larımıza parça üreten Adanalı savunma sanayi şirketlerimiz var.

Her geçen yıl hem sayıları hem de ürettikleri parça sayısı artıyor.

Öneriyorum.

Uçuş trafiğine kapalı Şakirpaşa Havalimanı’nı ‘Havacılık OSB’ye dönüştürün. Pisti bozmaya gerek kalmadan, mevcut hangarlara yenilerini de ekleyerek şirketlere tahsis edelim. Üretim hemen başlasın. 

Katılıyor musunuz?

 

Babalar Günü’nün bana hatırlattıkları…

Mimar değildi...

Ama evimizin planını babam çizmişti.

Yatak odasının penceresi doğuya bakardı; sabah güneşi orada doğar, akşam oturma odamızdaki soframızda batardı.

Ev yapılırken 9 yaşındaydım.

Babam mühendis değildi ama statiği de kendi hesaplamıştı.

Demirlerin nasıl bağlanacağını ustaya tarif etmişti.

Çok sonradan üzerine iki kat daha çıkıldı, kaç deprem geçti; evde bir çatlak bile olmadı.

İnşaatın ilk günleriydi...

Beton dökülmüş, ahşap kalıplar sökülüyordu.

Odanın birinde dolaşırken yerdeki çivili tahtayı fark etmemiş, üzerine basmıştım.

Çivi, ayak baş parmağımın arasından saplandı.

Canım yanıyordu, az da olsa kanıyordu.

Topallayarak babamın yanına gittim.

Göz ucuyla baktı:

“Çivi paslı mıydı?” dedi.

“Hayır, pırıl pırıldı,” dedim

“Git oraya, işe geçer,” deyip çalışmaya devam etti.

İçimden “Babamda hiç kafa yok,” diye söylenerek çivinin yanına gittim.

Ayağımı delen çivinin üstüne boydan boya işedim.

İşerken hâlâ bunun ne işe yarayacağını düşünüyordum.

Yıllar sonra bir yerde okudum:

İdrarın içindeki üre, antibakteriyel ve antiviralmiş.

Yani çiviye değil, doğrudan yaraya işemem gerekiyormuş.

Babam yine haklıymış.

Baba sözleri çoğu zaman öylesine dinlenir.

Ben çocukken o nasihate başladığında, halının desenlerine bakar, konuşmasının bitmesini beklerdim.

Ama babalar...

Mimardır. Mühendistir. Doktordur. Psikologdur.

Yanında zaman geçirebilen, söylediklerine kulak verebilen hep kârdadır.

Bütün babaların, baba adaylarının ve yüreğinde baba sevgisi taşıyan herkesin Babalar Günü kutlu olsun.

 

Zeydan Karalar, Kozan’ın il olmasını neden ister?

Akıl alır gibi değil.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, "Kozan il olmalı" dedi.

Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak bir Adana için ben Yenice ve Dörtyol'un vakit kaybedilmeden Büyükşehir'e bağlanması gerektiğini her platformda anlatırken Başkan Karalar'ın 'Kozan'ın il olmasını destekliyorum' açıklamasını şaşkınlıkla karşıladım.

Kozan Adana'dır. Adana Kozan'dır.

Ben Karalar’ın “Kozan il olursa hele de milliyetçi oy deposu ilçeler de Kozan’a bağlanırsa, Adana’da ömrümün sonuna kadar başkan seçilebilirim” gibi küçük siyasi hesaplar yapacağına asla inanmam.  

Sayın Karalar, sözlerine mutlaka bir açıklık getirecektir. Ya da şaka yaptığını söyleyecektir.

Bu yazı 1206 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar