Yumurtalık Serbest Bölgesi’nin kuruluş kararı 1985’te alınmış.
Akdeniz’in en stratejik kıyı şeridini de bünyesinde bulunduran 3.6 milyon metrekarelik hazine arazisi bu bölge için tahsis edilmiş.
İstenmiş ki, burada ihracata dayalı büyük sanayi kuruluşları yükselsin. Yatırımcı serbest bölgelere sağlanan gümrük, gelir, kurumlar, çalışan vergilerinde istisna ya da indirimlerinden yararlanarak bu bölgede yatırım yapsın. Ülke ihracatı artsın, istihdam çoğalsın.
5 yıl sonra bir müteşebbis şirket TAYSEB, bu projeye inanmış, yatırım yapmış. ‘Yap-İşlet-Devret’ modeliyle bölgenin işletmecisi olmuş. Bölgeye elektrikten doğalgaza, yoldan kanalizasyona, sudan internet altyapısına para harcamış.
TAYSEB, bölgenin yatırım yapılacak parsellerine eksiksiz altyapı sağlamış.
Aradan 34 yıl geçmiş.
Dile kolay.
Yapılan altyapı harcamalarından bahsetmiyorum. Bölgeye sadece bir bekçi koymuş olsaydınız 408 ay maaş verip SGK primi ödemek zorundaydınız.
İşletmeci şirketin tüm çabalarına rağmen geçen 34 yılın sonunda 3.6 milyon metrekarelik alana sahip olan bölgede 1.4 milyon metrekare kiraya verilebilmiş.
Yani 34 yılda arazinin yarısı bile yatırımcıya tahsis edilememiş.
- Yumurtalık Serbest Bölgesi’ne 50 kilometre uzaklıktaki Adana Hacı Sabancı OSB’de yatırım yapacak yer kalmamışken,
- OSB, boş kalan ya da yeni açtığı parselleri ihaleyle, kurayla, nazla, yatırımın içeriğini irdeleyerek tahsis ederken,
Yumurtalık Serbest Bölgesi, şehrin OSB’si ile aynı altyapı imkanlarını sunduğu halde hatta OSB’de olmaktan daha cazip imkanları ve vergi avantajlarıyla neden doluluğa ulaşamadı?
Bu soruyu TAYSEB’in Adana Sanayi Odası’nda gerçekleştirdiği tanıtım toplantısında sordum.
TAYSEB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Aydın Erdemir cevapladı:
- Yatırımcı, OSB’den satın aldığı arazisini kredi kullanırken ipotek vererek değerlendirebiliyor. Serbest bölgelerde yatırımcıya arazi satılmıyor, uzun yıllığına kiralanıyor. Bu da yatırımcıyı caydırabiliyor.
- Serbest Bölgeler Kanunu’nda sık yapılan değişiklik yerli ve yabancı yatırımcıyı rahatsız ediyor.
Bu iki konuya ilave olarak Yumurtalık Serbest Bölgesi’nin kendine özgü bir sorunu daha var. Arazinin önemli bölümü ‘Kıyı kenar çizgisi’ içerisinde yer alıyor. Dolayısıyla burada herhangi bir yatırım yapılamıyor.
Bu sorun çözülebilir mi?
Mevzuat değişikliğiyle çözülür.
Çözülmeli mi?
Elbette. ‘Yeşil’ ve ‘Korumacı’ yöntemleri içerecek uygulamanın mevzuatı çıkarılabilir.
Türkiye’nin ithalatını azaltmaya, ihracatını artırmaya ihtiyacı var.
Türkiye’nin gençlerini ülkede tutma zorunluluğu var.
Türkiye’nin işsizlerine iş bulma yükümlülüğü var.
Türkiye’nin gelişmeye ihtiyacı var.
Önce tüm iktidarı muhalefetiyle Adana milletvekillerine sesleniyorum.
Yumurtalık Serbest Bölgesi’ni ziyaret edin. Orada yatırım yapan sanayicilerle görüşün. Sıkıntılarını dinleyin, önerilerini not alın. TAYSEB yöneticilerini dinleyin.
Sonra sözüm ekonomi yönetimine…
Yapıyormuş gibi yapmayın. Kararlı olun. Serbest Bölgeler Kanunu’nda köklü bir reform yapın. Ama bir ve son kez yapın. Maç oynanırken kural değişmeyin.
Yatırımcıyı yanıltmaya değil, özendirmeye çaba gösterin.
İhtiyacımız bu.
YORUMLAR