Bir kot pantolon üretebilmek için 20 ton su kullanılıyor!
Kot kumaşı denim için de pamuk lazım. Pamuk üretmek için de su...
Dolayısıyla su tüketimi tarlada vahşi sulamayla başlıyor. Boyası, apresi, taşlaması derken üretimin her aşamasında oluk oluk su kullanılıyor.
İklim değişikliği, kuraklık, su kaynaklarının azalıyor olması bilinçli tüketiciyi daha duyarlı hale getirdi. Kot pantolon alan artık etiketine de bakıyor.
Bu pantolonda sürdürülebilirlik yöntemlerine başvurulmuş mu?
Dünyanın en ünlü markaları da artık müşterisi gibi kullandığı denim kumaşın hangi şartlarda üretildiğine bakıyor.
Denim üretilirken su kullanımı en aza indirilmiş mi? Enerji yenilenebilir kaynaklardan mı elde edilmiş? Çocuk işçi çalıştırılmış mı? Çalışanların sosyal hakları verilmiş mi?
Bir kriter daha var. Bu denimin pamuğu, konvansiyonel yöntemle mi yoksa rejeneratif yöntemle mi üretilmiş?
Rejeneratif üretim, toprağı en az yorarak, en az kirleterek hatta eski sağlığına dönüştürerek yapılan tarımsal faaliyetin adı.
Bu yöntemde vahşi sulama yaparak toprağı çoraklaştırmak, suyu hoyratça kullanmak yok. Yağmurlama ya da damlama sulama var.
Fazla gübre, fazla ilaç yok. Kontrol var.
Anız yakmak yok. Anız üzerine ekim yapmak var.
Kolay mı? Değil elbet.
Üstelik, konvansiyonel pamuk ekiminde dönüme 450 kilogram pamuk alırken rejeneratifte verim 400 kilograma kadar düşüyor. Ancak, bugün dünyaca ünlü giyim markalarına konvansiyonel yöntemle üretilmiş pamuktan denim satmak neredeyse mümkün değil. Üstelik, rejeneratif pamuk konvansiyonel üretilenden daha pahalı olmasına rağmen.
Adana, denim kumaş üretiminde değil Türkiye’nin dünyanın önemli merkezlerinden biri. Hatırı sayılı kapasitelerde üretim yapan denim kumaş üreticileri var.
Bu üreticiler arasında yer alan Realteks’in Genel Müdürü Egemen Denli aradı:
“Senin Adana’ya ve tarımsal üretime verdiğin önemi biliyoruz. Yarın Karataş’taki bir tarlada rejeneratif pamuk üretim etkinliğimiz var. Toprağa ilk tohumları koyarken yanımızda olur musun?”
‘Elbette’ deyip, gittim.
Realteks Denim’in bu yıl 17 dönüm tarlada uygulayacağı pilot pamuk üretimi için bir tohum da ben gömdüm toprağa.
Anızlı tarlaya ekipmanla pamuk tohumları atıldı.
Artık tarla, bilgilendirilmiş çiftçiye, ziraat mühendislerine, denetimi yapacak akademisyenlere ve kontrolleri sağlayacak akredite edilmiş kuruluşlara teslim.
Kısket olursa eylülde hasat için yine orada olacağız.
Bitişik tarlada konvansiyonel yöntemle ekilen pamukla bizim rejeneratif pamuğumuzun verimini, kalitesini karşılaştırma imkânımız olacak.
Ben rejeneratif tarım tekniği uygulanan toprağa bakacağım. Daha az su, daha az gübre ve daha az ilaçla dahası organik yapısını kendi kendine yeniden inşa eden toprağıma sarılacağım.
Realteks Denim, pamuğun zenginlik getirdiği Çukurova topraklarına inanılmaz yararlı bir pilot proje uyguluyor. Umarım bu uygulaması tüm Türkiye’de yaygınlaşır. Yorulan, kirlenen, verimi düşen topraklarımıza rejeneratif tarım uygulaması bir kurtarıcı olur.
Türk tekstil endüstrisi şu an rejeneratif tarım yöntemiyle elde edilen pamuğu nereden ithal ediyor dersiniz?
Dünyanın öbür ucu Avusturalya’dan ve Şili’den…
Cari açığın en önemli kalemlerinden biri olan yağlı tohum sınıfındaki pamuğa her yıl yaklaşık 2 milyar dolar ödüyoruz.
Hem bu bedeli ödemeyip hem de toprağımızı sağlığına kavuşturmak güzel olmaz mı?
YORUMLAR