Afrika… Belki de kasıtlı olarak atlaslarda bile küçük gösterilen 30 milyon kilometrekarelik yüzölçümüyle 54 ülkeye sahip kocaman bir kıta…
Bugün nüfusu 1.4 milyar.
2050’de 2.5 milyar olacak.
3.25 trilyon dolarlık gayri safi hasıla…
700 milyar doların üzerinde ithalatı var.
54 ülkenin ortalama büyümesi yüzde 5’lerde…
44’ünde Büyükelçiliğimiz var.
2 ülkede daha Büyükelçilik açarsak Fransa’nın önüne geçiyor ve Afrika’da en fazla büyükelçiliği olan 3’üncü ülke oluyoruz.
2005’te Çin, bu kıtaya 15 milyar dolarlık ihracat yaparken bugün tam 288 milyar dolar mal ve hizmet satıyor.
Aynı tarihlerde Hindistan, bu kıtaya ihracatını 6.1 milyar dolardan 188 milyar dolara yükseltiyor.
Türkiye’nin de 2005 Afrika ihracatı neredeyse Hindistan’a yakın.
Türkiye, 2005’te 5.5 milyar dolarlık Afrika ihracatını bugün ancak 35.5 milyara çıkarabiliyor.
Peki, neden böyle?
Geçtiğimiz gün 2blackdat Danışmanlık’ın Adana Hacı Sabancı OSB ev sahipliğindeki etkinlikteydik.
‘Kara Kıta’nın neredeyse her ülkesini karış karış dolaşmış, iş dünyası temsilcilerine ikili iş görüşmeleri yaptırmış Afrika Uzmanı Utku Bengisu’nun muhteşem sunumunu dinledik.
Emperyal ülkelerin yıllarca sömürdüğü, yer altı yer üstü kaynaklarını talan ettiği halde bitiremediği Afrika’yı daha yakından tanıma fırsatı bulduk.
Coğrafi yakınlığımızın yanı sıra Osmanlı’dan kalan sempatimizin hala geçerli olduğu bu kıtada onlara bizden çok daha uzakta olan ülkelerin nasıl daha fazla ürün satabildiğine hayıflandık.
Bengisu, Afrika pazarından pay almanın 5 basit adımını o kadar yalın bir şekilde sıraladı ki…
Bu kez de ‘Bunları neden yapmıyoruz’a hayıflandık.
- Afrika pazarından sadece e-ihracatla pay almaya çalışmak asla başarı getirmiyor. Çıkıp gitmelisiniz. Yani bu pazarda olmanın ilk şartı konfor alanından çıkıp o coğrafyada bulunmak.
- Afrika, neredeyse iğneden ipliğe her ürünü alıyor. Türk mallarına olan güven üst düzeyde. Ürünlerimiz Afrika’da kaliteyle aynı anda anılıyor. Ancak, ürün etiketlerimize ve tanıtım kataloglarımıza özenmemiz şart. Afrika’nın Fransızca konuşulan ülkelerinde Fransızca, İngilizce konuşulan ülkelerinde İngilizce, Arapça konuşulan ülkelerinde Arapça katalog ve etiketlerle olmanız çok önemli.
- Türkiye’de eğitim görmüş, gören 370 bin Afrikalı öğrenci var. Türkçe konuşuyorlar. Bu arkadaşlarla iletişime geçip her birini birer ticari ateşe gibi değerlendirmek bu pazardan daha fazla pay almanın en önemli enstrümanı olabilir.
- Gerek Afrika’da gerekse Türkiye’de gerçekleştirilen Afrika içerikli fuarlara, B2B’lere katılın. Ziyaretleriniz, büyükelçilerle, bakanlarla fotoğraf çektirmekten öteye gitsin. Afrikalı iş insanlarıyla birebir iletişimde olun.
- Afrikalıların dünyanın her yerine dağıldığını unutmayın. Bir ‘Afrikalı diaspora’ oluşmuş durumda. Siz bir Afrikalı tüccara ürün sattığınızda hemen ardından İngiltere’den ABD’ye, Macaristan’dan Almanya’ya konteyner hazırlamanız gerekebileceğini bilin.
Bu 5 basit adım, ihracatınıza büyük bir pencere açarken Türkiye’nin 35.5 milyar dolarda kalan dış satımını kısa sürede üç haneli rakamlara çıkarabilir.
Moderatörlüğünü yaptığım etkinlikte Utku Bengisu’nun ardından Dış Ticaret Uzmanı Turan Akın, ‘İyi de Afrika’dan paramı nasıl alabileceğim?’ sorusuna az bilinen ama basit yöntemlerle ‘Kuruşunuz kalmaz’ cevabını verdi. Afrika ile ticarette bazı bankaların sağladığı ‘Teyitli Akreditif’in çözüm olduğunu ve işin püf noktalarını anlattı.
Uluslararası güvenlik ve strateji alanında Türkiye’nin en etkin ismi Çağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Koç’un Afrika’yı ülke ülke analizi, risk ve fırsat öngörüleri başka hiçbir yerde bulamayacağımız değerli bilgilerdi.
2blackdat Danışmanlık’ın yöneticileri Dr. İbrahim İnan’a, finans duayeni Hakan Çalışkantürk’e, bizleri böylesine ‘iş’e yarayan’ etkinlikte buluşturdukları için teşekkür ediyorum.
Adana OSB’nin 300 kişilik salonunu dolduran iş insanları…
Adana’nın Temmuz sıcağında orada olmanız umutları yeşertti.
Adana gibi ekonomisi güçlü bir şehrin Afrika’ya 250 milyon dolarlık ihracatını kabullenemediğinizi gösterdiniz.
Şimdi sahne sizin.
Bölgenin ilk ve tek ekonomi yayını Refleks olarak 2008’de ihracat artışımız için ‘Çözüm Afrika’ manşetiyle çıkmışız.
Bu kez daha fazla dikkate alınmak istiyoruz.
YORUMLAR