Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi (UEZ Sapanca 2024), bu yıl 13’üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in konuşmasından çıkardığım notlar:
1) Sıkı para ve maliye politikası sürdürülecek. Bu yıl kamuda ciddi tasarruf hamleleri başlayacak.
2) Artık otoyol, havalimanı gibi lojistik altyapıya para yok. Sadece sanayi üslerinin limanlarla buluşturulması çerçevesinde demiryolu yatırımları yapılacak. Önümüzdeki 30 yılda 70 milyar dolar demir ağlara harcanacak. (Elektrifikasyon ve sinyalizasyon başta olmak üzere birçok sektöre iş var.)
3) Kayıt dışılıkla mücadelede sahada olunacak.
4) Krediye ulaşım kolay olmayacak. Geleneksel, katma değeri düşük, ihraç edilemez üretim yatırımları hiç kredi bulamayacak. Finans kuruluşlarının yüksek teknoloji ürün yatırımlarını kredilendirmesi teşvik edilecek.
5) AB ile 'Yeşil Ekonomi' alanında iş birliği görüşmeleri devam ediyor. Bu yönde her sektörün dönüşümü desteklenecek.
6) Ekonomide dengelenme tamam. Sırada enflasyonu kalıcı düşürecek yapısal reformlar var.
Zirve, Türkiye ekonomisine yön veren yüzlerce etkin temsilciyi bir araya getiriyor. Böyle bir toplantıda Hazine ve Maliye Bakanı'nın en azından üç beş iş dünyası temsilcisinin birkaç medya mensubu arkadaşımızın sorusunu yanıtlaması toplantının daha etkin geçmesine katkı sağlamaz mıydı?
Örneğin bana soru sorma imkânı verilseydi şu soruları sormak isterdim:
1) Birçok çiftçi özellikle de küçük ve orta ölçekli çiftçi kredi bulamadığı için tarlasında ekim yapamıyor. Tohum alamıyor, gübreye, ilaca, çalışanına para veremiyor. Her yıl tarlaya girerken Ziraat Bankası'ndan iyi kötü, düşük ya da yüksek faizle borçlanabilen çiftçi bu yıl kredi bulamıyor. Girdi maliyetlerinin yüzde 70 arttığı bir süreçte Ziraat Bankası kredi miktarlarını hangi oranda artıracak?
2) Kredi bulamadığı için tohum, fide alamayan çiftçi, boş kalan tarlalar hasat döneminde tüketicinin ürüne daha yüksek bedelle ulaşımını sağladığında enflasyon daha da yükselmiş olmayacak mı?
3) Yüksek teknoloji üretim için gerekli insan kaynağı bir anda nasıl temin edilecek. Nitelikli gençlerimiz yurtdışına çıkma planları yaparken, ülkesinde iş bulamazken yüksek teknoloji dönüşümünü nasıl sağlayacağız. Programda buna yönelik adımlar var mı?
4) Program çalıştırılırken dar gelirlilere ne düşecek. Gelir dağılımındaki uçurumu kapatacak önlemler olacak mı?
5) Bazı iş dünyası temsilcilerinin dile getirdiği 'Servet Vergisi' ya da benzeri bir uygulama olacak mı?
6) Uygulandığı belirtilen ve geliştirileceği hatırlatılan programda sığınmacılarla ilgili düzenlemeler, onlara yönelik tasarruflar var mı?
Beden eğitimi öğretmenlerini önemseyin
Moderatörlüğünü P&G Türkiye Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanıve Genel Müdürü Tankut Turnaoğlu’nun yaptığı ‘Paris 2024 ve Sporun Gücü’ başlıklı panelin en renkli konuşmacısı Beşiktaş Başkanı Adanalı Hasan Arat’tı. Arat, çocukları evden çıkarmak gerektiğine vurgu yaparak, “Beden eğitimi öğretmenlerini önemseyelim. Sağlıklı nesil ve uluslararası başarılar için bunu yapmak zorundayız. Sporda elde edilecek başarılar ekonomide elde edilecek başarılar kadar değerli” dedi.
“Kendini yenilemeyen şirket, sahibini yeniler”
Moderatörlüğünü Multinet Up CEO’su Ali Emre Sever’in üstlendiği “21’inci Yüzyıl İçin Sürdürülebilir İş Modelleri ve Stratejiler” başlıklı panelde konuşan Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Arıoğlu, “Çevre olmazsa biz israfı önleyemezsek o zaman yerine koyma imkânımız olmayan değerleri kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırız” dedi. Arıoğlu, geçen yıl yenilenebilir kaynaklardan 1.8 milyar Kw enerji ürettiklerini, bunun 1.3 milyon ton karbon emisyonunu önlediğini söyledi. Panelin ilgi gören konuşmacılarından biri de Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu oldu. Konukoğlu, babasının ‘Kendini yenilemeyen şirket, sahibini yeniler’ dediğini hatırlatarak, döneme ayak uydurmadan sürdürülebilirlik olmayacağını kaydetti. SKD Türkiye Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Fibabank Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Dildar Edin de birçok ülkede yeşil partiler bulunduğunu belirterek, “Gelişmiş ülkelerin meclisinde ana hedefi çevre olan partiler var. Ne yazık ki Türkiye’de yok. O zaman bizim sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düşüyor” dedi. TSKB Genel Müdürü, Yönetim Kurulu Üyesi Murat Bilgiç, şirketlerin yeşil dönüşüm yatırımlarını uzun vadelerle kredilendirdiklerini belirterek, 300 milyon dolarlık bir kullandırtmak için hazırlık yaptıklarını söyledi. Migros Grubu İcra Başkanı Dr. Ömer Özgür Tort da 3 bin 400 mağazaya ulaştıklarını, kurguyu tüketicinin 15 dakikada Migros’a ulaşabilmesi üzerine yaptıklarını belirterek, “Mesele büyümek değil. Verimli büyüme modellerini uygulayabilmek” diye konuştu.
Şirketler sadece kâr amaçlı faaliyetleriyle büyümüyor
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ‘Sorumlu ve Duyarlı Liderlik’ başlıklı panel konuşmacılarının tamamının kadın olması gerçekten anlamlıydı. Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı, liderliğin ilk şartının ‘kendini bilmek’ olduğunu söyledi. Dünyada 8 büyük şirketin 150 ülkenin GSMH’sı kadar ciro yaptığını hatırlatan Faralyalı’ya göre toplum iş dünyasından daha fazla duyarlılık bekliyor. Faralyalı, ‘Değer Taşı’ adlı bir oyundan bahsetti. Notuma aldım ben de oynayacağım. Bugüne kadar 30 bin çocuk oynamış. Bu çerçevede UNICEF ile çalıştıklarını belirten Faralyalı, gelecek 3 yılda 5 milyon çocuğa ulaşmayı ve erken yaşta değer odaklı bir gençlik yetiştirmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp, çok ilginç bir tespitte bulundu. “Sadece kâr amacı gütseydik bu seviyelere gelemezdik” diyen Ilıcak, erkek egemen sektörde kadın istihdamını artıracak projeler geliştirdiklerini, bugüne kadar 400 bin öğrenciye karşılıksız burs verdiklerini anlattı. Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay da ülkenin çıkışını girişimcilikte gördüklerini, bu nedenle inovatif girişimcilik içeren projelere destek verdiklerini anlattı. Üç başarılı iş kadınını dinleyince şirketlerin yönetici pozisyonundaki kadın sayısının daha da artmasını diledim.
Ilıcak, Adana’yı çok seviyor
Dünyanın en büyük inşaat şirketlerinden biri.
Türkiye'nin en büyüğü.
30 ülkede 52 bin kişi her sabah işbaşı yaptığı şirket.
3 milyar avroluk ciro.
İnşasına devam ettiği projelerin bedeli 8 milyar avro.
Rönesans Holding'den bahsediyorum.
Başında bir kadın var.
İpek Ilıcak Kayaalp.
Ayaküstü sohbet ettik. Çok mütevazi. Sade, içten, samimi.
Ortak özelliğimiz Adana sevdası.
Global düşün, yerel yaşa
Sırasını merakla beklediğim panellerden biri, ‘Yeni Global Düzende Büyüme Fırsatları’ başlıklı olanıydı. Çünkü, Şölen İcra kurulu Başkanı Erdoğan Çoban konuşmacılardan biriydi. Gaziantep’ten yola çıkıp çikolatayla nasıl 600 milyon dolarlık bir şirket haline gelinebiliyordu? O yüzden Erdoğan’ı can kulağıyla dinledim. Erdoğan, dünya markası olabilmek için global düşünmenin şart olduğunu ancak esas tılsımın yerel gibi yaşamak olduğunu söyledi. 200 çeşit ürünle 100’ün üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiren gıda şirketi yöneticisinin bu söyleminde ne var derseniz, ‘çok şey’ derim. Dünyanın siyasi ve ekonomik koşullarını iyi izle. Dağıtım kanallarını iyi bil ve takip et. Patente önem ver. Büyüdüğün şehir ve ülkenin değerlerini unutma ve katkı sağlamaktan çekinme. Mediterra Capital Management Limited Kurucu Ortağı Ahmet Faralyalı’nın önümüzdeki 4 yılda Türkiye’deki şirketlere 200 milyon Euro öz kaynak yatırımı yapacakları müjdesinin ardından LC WAIKIKI Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’ü dinledik. Küçük, LC WAIKIKI başarısının markaya yatırımdan ve perakendeye yönelimden geldiğini anlattı. Ama ekledi: 800 yazılım mühendisiyle çalışıyoruz. Şu an e-ticaret oranımız yüzde 15. Kısa bir süre sonra bu oranın yüzde 40’lara çıkacağını öngörüyoruz.
Sarkuysan A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Çaycı’yı dinlerken bakır sektöründe Türkiye’nin alması gereken mesafenin yeterli olmadığını hissettim. Tiryaki Agro CEO’su
Süleyman Tiryakioğlu da Türk iş insanının empati ve sempatisine dikkat çekti. Aynı anda Rusla, Arapla, İranlıyla, Amerikalıyla, Avrupalıyla iş yapabilme becerisinin değerine dikkat çekti. Panelin moderatörü Denizbank Finansal Hizmetler Grubu CEO’su Hakan Ateş’in “Hepimiz birbirimizden öğrenerek çok fazla şey var. Birbirimize ihtiyacımız var” çağrısı anlamlıydı.
Aklımı karıştıran, şaşırtan panel!
UEZ’de ‘Dijital Dönüşüme Öncülük Etmek’ başlıklı paneli bir dönem TÜSİAD Başkanlığı da yapan Index Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı yaptı. Panelistlerden aklımı karıştıran, şaşırtan, kızdıran, düşündüren cümleler duydum:
Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı: Uber’in 2023 işlem hacmi 137 milyar dolar. Bu platform 2040 yılına kadar dünyadaki tüm taksileri sistem içine almayı hedefliyor.
META Yöneticisi Derya Matraş: Ekranlara veda edeceğiz. Gözlükler gelecek. Metaverse ve yapay zekanın kullanılmadığı tek alan kalmayacak.
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy: Geleceğin en önemli konularından biri siber güvenlik ve veri saklama. Türkiye’nin 6 şehrinde veri saklıyor, 17 ülkeye fiber bağlantı sağlıyoruz.
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin: Gelişmiş bir ülke olabilmemiz için dünyadaki veri dokusuna dahil olmamız şart. Veri egemenliği konusundaki kanun ve düzenlemeleri daha fazla geciktirmeden çıkarmamız gerekiyor.
‘Zirvede Sohbetler’
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde iki oturumda boş sandalye kalmadı. Panellerin hepsi ilgi gördü ama salonda tam kadro kalınan oturumlar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in konuşması ile moderatörlüğünü Gazeteci Fatih Altaylı’nın yaptığı konuşmacıları Jeolog Prof. Dr. Celal Şengör ve Felsefeci Ahmet Arslan’ın ‘Zirvedeki Sohbetler’i idi.
Beni şaşırtan cümleleri sizinle paylaşayım:
Celal Şengör: Ortadoğu'yu iki İngilizle çarpışarak kaybettik. Biri arkeolog Lawrence diğeri kadın seyyah Gertrude Bell. İkisi de çok iyi eğitim almıştı. Arapça'yı ana dilleri gibi biliyorlardı. İletişim uzmanlarıydı. Kültürleri iyi tanıyorlardı. Biz de oraları yönetsin diye paşalar, valiler gönderdik. Hepsi geri zekalıydı. Arapça bilmiyorlardı. Cahilliği ortadan kaldırmadan refah olmaz.
Fatih Altaylı: Bugün Diyanet İşleri Başkanımız da bilmiyor.
Ahmet Aslan: Ekonomiye ilk bilimsel bakan Adam Smith, filozof değil kendisi ekonomisttir. Görüşlerinin hemen hemen hepsini Ibn Haldun da söylemiştir. Ibn Haldun’a göre, ekonominin kendi yasaları vardır. O yasalara herhangi bir şekilde müdahale ekonominin işleyişini bozar. Ekonomide arz talep vardır, Ibn Haldun da bunu söylüyor. Emek ve iş bölümü vardır. Korunma ihtiyacı devlet, ikincisi beslenme ihtiyacı ekonomidir.
YORUMLAR