Uzay, savunma değil; tarımsal ürünleri işleme üssü
MEHMET ULUĞTÜRKAN

MEHMET ULUĞTÜRKAN

[email protected]

Uzay, savunma değil; tarımsal ürünleri işleme üssü

03 Şubat 2023 - 14:49 - Güncelleme: 03 Şubat 2023 - 15:39

Bir üretim üssü kurmak için…

Dünyanın en verimli topraklarının merkezinde bir yer bulsak…

Ama bu yer ziyan olmasın diye tarım yapılamayacak alanda olsa…

Limana, uluslararası havalimanına, demiryoluna, otoyola yürüme mesafesinde olsa…

Böyle bir üretim üssünde kümelenmenin avantajıyla tarımsal ürün işleyen tesis yatırımı yapabilsek…

Yatırımlar ‘Endüstri 4.0’a uygun olsa…

Kullandığı enerjiyi güneşten, suyu biriktirilen yağmurdan alsa…

Ortak kullanım antrepoları, depoları olsa…

Böylece maliyetlerimiz düşse, rekabet edebilirliğimiz artsa…

Stratejik önemi her geçen gün artan gıda sektöründe konumumuzu güçlendirsek…

Aynı alanda Ar-Ge Yenilikçilik ve Dijital Dönüşüm Merkezi, Tarım ve Gıda Ürünleri Test Merkezi, Tarım-Gıda Eğitim Kompleksi olsa…

Güzel hayal, değil mi?

Değil. Çünkü hayal değil.

Çoğumuzun hayal ettiği bu yatırım alanı, yani ‘Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ kuruldu.

AB Yeşil Mutabakat’a uyumlu Türkiye’nin ilk ‘Yeşil’ ve ‘Dijital’ ihtisas OSB’sinde fabrika temelleri için gün sayılıyor.

Gıda üretiminde hedefiniz tüm dünyaysa…

İş fikriniz, üretiminiz yüksek katma değerse…

Burada olmalısınız.

Şimdilik bin 150 dekar alana sahip TÜİOSB’e 3 bin dekara çıkabilecek genişleme alanına sahip.

Dahası yönetiminin başında başarılı bir işkadını var.

Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta…

Başarılı işkadını diyorum, daha fazla detay vermeme gerek kaldı mı bilmiyorum.

ADANA NEDEN GARİPLER ŞEHRİ?

Oldum olası ürpertir beni bu cami…

Buna rağmen çinilerine dokunmak, renkli camlarından ışık huzmesini görmek için giderim…

Yıl 1509.

Ramazanoğlu Halil, bu camiyi yaptırmaya karar veriyor.

Yer belirleniyor.

Halil Bey, aynı günün gecesi bir rüya görüyor.

Rüyasında caminin temeline tek oğlunun kurban edilerek kanının akıtılması isteniyor. Bu yapılmazsa cami inşaatının kıyamete kadar tamamlanamayacağı söyleniyor.

Halil Bey, rüyaya uyacağını, ancak kurban merasimini görmeye kalbinin dayanamayacağını söyleyerek oğlunu camiyi yapacak ustalara teslim ediyor.

Ustalar, beyin tek oğlunu kurban etmek yerine oradan geçen bir gariban çocuğu kesip kanını temele akıtıyor, beyin oğlunu saklıyorlar.

Cami inşaatı tamamlandığında işin doğrusu Halil Bey’e anlatılıyor.

Halil Bey, “Vay Adana’m… Sen hep garipleri ezilen bir şehir olacaksın” diyor.

Sufle-i Seyyah’ çekimleri için Ulucami’deydik...

Bu yazı 782 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar