Projeler çöplüğü artık kokmaya başladı!
Esra ÖZDEN

Esra ÖZDEN

[email protected]

Projeler çöplüğü artık kokmaya başladı!

12 Ağustos 2023 - 07:32

İçi boşaltılan kavramlardan biri de ‘proje’. Önce, projenin ne olmadığını bilmek gerek…

Rutin işler proje değildir. Tıpkı her fikrin bir proje olmadığı gibi… Proje, hibe alma anahtarı değildir. Yolda düzülmez. Proje; bireysel tatmin aracı, PR enstrümanı da değildir.

Proje; belirli bir konu hakkında ne amaçla, hangi gerekçeyle, nerede, hangi zaman aralığında, ne kadar bütçeyle, kiminle, hangi yöntem ve faaliyetlerle, hangi risklerle, nasıl doğrulanabileceği sorularının tamamına net cevaplar veren, çarpan etkisi, fayda-maliyet analizi yapılabilen ve sürdürülebilirliği belli olan bir planlar bütünüdür.

Her proje kaynak ve zaman gerektirir. O yüzden doğru kurgulanmamış, çıktıları öngörülemeyen, yapmış olmak için yapılan her proje zaman ve kaynakların boşa gitmesi anlamına geliyor.

Girişimciler ya da şirketler projeleriyle risk alıyor. Başarıda kazanç, başarısızlıkta bedel ödüyorlar.

Oysa kamu kurumları, meslek odaları, yerel yönetimler özensiz, etkisiz, verimsiz –sözüm ona– projelerinden dolayı çoğu zaman herhangi bir bedel dahi ödemiyor. O yüzden şaşalı tanıtımlarla ortaya atılan birçok proje birkaç ay, birkaç yıl sonra bırakın bir sonuç çıkarmayı unutulup gidiyor. Ben bunları ‘çöp projeler’ olarak değerlendiriyorum. 

Maalesef son yıllarda Adana’da da proje yığınları ortaya çıktı. Projeyle yapılan içi boş binalar, kullanılmayan teçhizatlar, liyakatten yoksun görevlendirmeler, istihdamlar bu toplumun vergisinden, birikiminden çalınmış kaynaklar olarak göz önünde duruyor.

Doğru kurgulanmış, fayda-maliyet analizi yapılmış birçok proje hayata geçmek için kaynak, mekân bulamazken ya da teknokentlerde, kuluçka merkezlerinde yer bulabilme sırası beklerken bu değerli merkezler çoğunlukla akademisyenlerin ofislerine dönüşüyor. Sanayiye, üretime uygulanamayacak tezlerle vakit geçirilirken birçok girişimci yenilikçi projelerini hayata geçirebilecek kaynağa ve mekâna sahip olamıyor.

Sınırlı kaynağımız var. Etki alanı geniş, sonuç alacağımız, verimli, sürdürülebilir projelere ihtiyacımız var. Bu da liyakat, vatan sevgisi ve samimiyet istiyor.

‘HER MEVSİM BAHARI YAŞAYAN ŞEHİR’

İçinde yaşarken farkında olmadığımız güzellikleri var Adana’nın…

Her gün begonvillerin, yediveren limon çiçeklerinin, mimozaların, leylakların, erguvanların arasından işimize gelip gideriz bu şehirde…

Ziyapaşa’da bir kahve içeriz de Osmanlı’nın şair devlet adamının eserlerini Adana’da yazdığını hatırlamayız…

Gizemliağca Mescidi, Lokman Hekim’in ölümsüzlük şehri Misis’i geçer gideriz de öykülerini tam anlamıyla bilmeyiz…

Ordulu gazeteci Dr. Çetin Oranlı, bir süredir Basın İlan Kurumu Bölge Müdürü olarak görev yaptığı Adana’nın değerlerini yazdı. Ve yazdıkları Hayykitap’tan yayınlandı.

Her Mevsim Baharı Yaşayan Şehir’ alt başlığıyla çıkan ‘Adana’ kitabını bir solukta okudum.

Siz de mutlaka okuyun. Hatta okumakla kalmayın, Adana’yı yaşamak isteyen dostlarınıza armağan edin.

Bu yazı 402 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 1 Yorum

Son Yazılar