Öğrendiğimde şoke oldum.
Bir çölyak hastası bir dilim normal ekmek ya da birkaç kaşık makarnayı yanlışlıkla yese hastanelik olmasına yetiyormuş.
Çünkü başta buğdayda bulunan gluten, birçok hastalıkta insan sağlığını olumsuz etkiliyor.
Depremde sağlıklı insanlara bir şekilde sandviç, çorba gibi gıdalar ulaştırıldı.
Peki, çölyak başta olmak üzere diyabet, MS, laktoz alerjisi hastaları ne yaptı?
Canlarını kurtarabildilerse enkaz altında kalan yiyeceklerine ulaşabildiler mi?
Depremden etkilenen 11 kentte, var oldukları bilinen 10 bini aşkın çölyak hastası ne yedi?
Depremin olduğu gün Sante01’in Genel Müdürü Fürüzan Karışlı, şehir dışına çıkacaktı.
Vazgeçti.
O da benim gibi düşündü.
Depremzede çölyak hastaları ne yiyecekti?
Dahası bu kırılgan kesimi kim düşünecekti?
Karışlı’nın işletmesinin bulunduğu Adana da depremi yıkımlar, can kayıplarıyla yaşamıştı.
Eşi Sante01’in Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karışlı ile kolları sıvadılar.
İşyerine gelebilen çalışanları ve gönüllülerle deprem bölgesindeki çölyak, diyabet, MS, epilepsi, otizm hastalarına ekmekten pizzaya, kurabiyeden eklere kadar üretim yaptılar.
Çölyak dernekleriyle işbirliği yaparak hastaların adreslerini tespit ettiler.
Şirketin özel araçlarına yükledikleri ürünleri, bir taraftan artçı depremler devam ederken Elbistan’dan Adıyaman’a, Hatay’dan Nurdağı’na kapı kapı taşıdılar.
Kendileri yayınlamıyor ama glutensiz yiyeceklere ulaşan hastaların deprem ortamında sevinçlerini videodan izlerken mutluluktan ağladım.
Sante01, yaşanan felakette bu duyarlılıkla gerçekten önemli bir rol üstlendi. 3 bine yakın hastaya ücretsiz gıda imkânı sundular.
Bazı hayırseverler bu süreçte Sante01’e glutensiz un, yağ gibi ürün desteği verdi. Bazıları indirimli ürün imkânı sağladı ama fedakârlığın büyüğünü yaklaşık 1 milyon TL’lik harcamayla Sante01 yaptı.
Doğal ve sağlıklı ürünleri hijyenik ve modern tesislerinde üreten Sante01, yatırımlarına devam ediyor. Bugün 1600 metrekarelik kapalı alanda 20’si kadın 25 kişilik istihdamla reçeteleri kendilerine ait 200, satışta 100’ün üzerinde birbirinden lezzetli ürün çeşitleri var.
Glutensiz, rafine şekersiz, katkısız, koruyucusuz, laktozsuz, vegan, ketojen, gaps ve artizan beslenmek isteyenlerin lezzet durağı olan Sante01’in ürünlerini Türkiye’nin her yerinde görmeye başladık.
Türkiye’nin seçkin organik marketleri, büyük otel zincirleri, akaryakıt istasyonları, tanınmış kafeler Sante01’in kurabiyeden gevreklerine, pastalarından baklavalarına kadar yüzlerce ürününü bulundurmaya başladı. Ürün grubunun içerisinde glutensiz içli köfteden vegan lahmacuna yöresel lezzetlere, dünyanın farklı mutfaklarından tatlara yer verildiğini söylersem ürün yelpazesinin ne kadar geniş olduğunu anlatabilmiş olurum sanırım.
Sante01’de yatırımlar durmuyor. Üstelik bu yatırımlar sadece binaya, makine teçhizata değil. Şirket insan kaynağına da önemli yatırımlar yapıyor.
Türkiye’de gıda sektörünün duayen isimlerinden Dr. İbrahim İnan’ın Sante01’in yönetim danışmanı olduğunu söylersem konu daha net anlaşılır.
Sante01, son yıllarda Adana’dan Türkiye’ye adını duyuran az sayıdaki şirketten biri. Şirket, sağlıklı lezzetlerini tattırmak için merkezinde görkemli bir kafe açmaya hazırlanıyor.
Yaşar Bayboğan Bulvarı’ndaki kafe, birkaç aya açılacak. Ama siz Türkiye’nin neresinde olursanız olun internet üzerinden sağlık ve lezzetin bir araya getirildiği bu ürünlere ulaşabilirsiniz.
Sante01 gibi markaları çok seviyor, ilgiyle takip ediyorum.
Lezzetini damağım, deprem sürecinde yaptıklarını kalbim asla unutmayacak.
YORUMLAR