Sırbistan hangi fırsatları sunuyor?

Geçtiğimiz hafta işi tatille birleştirip Belgrad’a gittim.

Yaklaşık 7 milyon nüfuslu Sırbistan’ın başkenti Belgrad için özetle “dingin ve düzenli bir şehir” tanımı yapabilirim.

Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği platoda kurulan Belgrad, tarihi binaları, geniş yeşil alanlarıyla büyülü güzel bir şehir.

Türkiye’yle neredeyse aynı sayılarda kişi başına düşen gelire sahip olan Sırbistan, son dönemde yatırımcılar tarafından hayli ilgi görüyor.

Ziyaret ettiğim Belgrad Büyükelçimiz Hami Aksoy, Sırbistan’la ticaret hacmimizin 2 milyar doları yakaladığını, bunun kısa sürede 5 milyar dolara çıkarılması için çaba sarf ettiklerini söyledi.

Sırbistan’daki Türk şirketi sayısı 1500’e yaklaşmış. Tekstil, otomotiv yan sanayii, beyaz eşya, inşaat malzemeleri, turizm gibi alanlarda şirket sayımızın arttığını belirten Büyükelçi Aksoy; bankacılık, yenilenebilir enerji, finans sistemleri, geri dönüşüm ve özellikle de yenilenen konutlar için inşaat sektöründe Sırbistan’ın fırsatlar sunduğunu, Sırbistan ekonomi yönetiminin bu alanlarda yatırım yapacak olan girişimcileri teşviklerle desteklediğini söyledi.

Doğu Akdeniz Bölgesi’nin en etkin ekonomi yayını Refleks olarak geçmişte EXIMPORT çatısı altında iki ülke iş insanlarını bir araya getiren organizasyonlar gerçekleştirdiğimizi aktardığım Büyükelçi Aksoy, Sırbistan’ın ithal ürünlerini temin edebilecek iş insanlarını Belgrad’a beklediklerini anlattı.

Covid-19 pandemisi dolayısıyla ara verdiğimiz B2B toplantıları etkinlik gündemimize Sırbistan’ı aldım. Zira özellikle yeşil mutabakat, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji ve nitelikli inşaat alanlarında iki ülke şirketleri için önemli bir pazar potansiyeli göz ardı edilmemeli diye düşünüyorum.

BELGRAD’DA BANA SÜRPRİZ YAPAN İKİ ARKADAŞIM

Sosyal medya dünyayı küçülttü.

Belgrad’da yer bildiriminde bulunduğum an önce Milica Stankovic, ardından Pınar Olgunoğlu aradı.

Stankovic’le arkadaşlığımız ABD’den. 2014 yılında ABD Dışişleri Bakanlığının ‘Kadın Liderler’ programında ben Türkiye’yi temsil etmiştim, Stankovic Sırbistan’ı temsil etmişti. Bir aydan fazla kaldığımız ABD’de kendime en yakın hissettiğim arkadaşım Stankovic’le Belgrad’da buluşmak o kadar iyi geldi ki anlatamam. Bir araya geldiğimizde önce eyalet eyalet gezdiğimiz ABD seyahatimizi yâd ettik.

Sonra neler yaptığını sordum. Sırbistan ekonomi yönetimi değerli arkadaşım Milica’nın ABD’deki girişimcilik ekosistemi deneyimini doğru değerlendirmiş. Kendisi şu an Sırbistan Ekonomi Bakanlığı’nda girişimcilikten sorumlu olan üst düzey bürokratlardan biri. Milica ile önce tarihi mekân Belgrad Kalesi’ni, sonra Tuna ile Sava nehirlerini feribotla dolaşıp modern binaların bulunduğu bölgeyi gezdik. Bir turistten daha ayrıcalıklı olarak bana Sırbistan’ın yerel yemeklerini tatmak dâhil, Belgrad’ın farklı mekânlarını gezdiren Milica’yı Adana’ya davet ettim.

Sıkıca sarılıp ayrılıyordum ki bu kez Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden yüksek lisans sınıf arkadaşım Pınar Olgunoğlu aradı. Pınar, Belgrad’da THY’nin operasyon yöneticiliğini yapıyormuş. Onunla da yüksek lisans yıllarımızı andık. Birlikte Belgrad’daki Türk lokantası ‘Taylan Şef’te yemek yedik.

Demem o ki, dost biriktirmek dünyanın her yerinde mutlu olabilmenize bir vesile.