Cumhuriyet ilan edileli henüz 2 ay olmuştu
MEHMET ULUĞTÜRKAN

MEHMET ULUĞTÜRKAN

[email protected]

Cumhuriyet ilan edileli henüz 2 ay olmuştu

17 Aralık 2018 - 11:24

Atatürk, yanındakilere ‘Milli ekonominin temeli tarım olmalı’ diyordu.

Çiftçi güçlendirilmeli, tarımsal üretim artmalıydı. Toprak köylüye dağıtılmalı, Ziraat Bankası’nın kredi musluğu tarımsal üretim için açılmalıydı. Türk çiftçisi traktörle, tarım makineleriyle tanışmalıydı.

Zaten bütün bunlar daha Cumhuriyet ilan edilmeden, İzmir İktisat Kongresi’nin en ağırlıklı konuları olmuştu.

O günlerde uluslararası birçok marka traktörlerini ve tarım makinelerini Anadolu’ya satmak için çaba gösteriyor, yeni Türkiye’de ürünlerini sergilemek istiyordu. Konu Atatürk’e geldi. Atatürk, “Beynelmilel bir sergi düzenleyelim. Yeri Adana olsun” dedi.

Böylece Cumhuriyet’in kuruluşundan sadece 6 ay sonra Cumhuriyet tarihinin ilk uluslararası tarım fuarı Adana’da düzenlendi. ‘Adana Beynelmilel Ziraat Sergisi’ adıyla, bugün 5 Ocak Fatih Terim Stadyumu’nun bulunduğu alanda gerçekleştirilen fuarın fahri başkanı Mustafa Kemal Atatürk oldu.

50 dönümlük arazi üzerinde kurulan fuar tam bir yıl açık kaldı. ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin de içinde olduğu 11 ülkeden 46 firmanın temsilcileri Adana’da ürünlerini sergiledi, çiftçilere danışmanlık hizmeti verdi.

Teşhirin dışında satışın da yapıldığı fuar, Atatürk’ün katılımıyla, farklı ülkelerin tarım makineleri arasında tarla sürme müsabakalarına da sahne oldu.

Cumhuriyetin ilk yıllarında alınan kararlar, çıkan yasalar tarıma verilen önemi anlatmaya yetiyor.

İlk Cumhuriyet hükümeti Ankara, Eskişehir, Erzurum ve Yeşilköy’de tohum ıslah istasyonları, Adana ve Nazilli’de pamuk ıslah istasyonları, Adapazarı’nda patates ve mısır ıslah istasyonu, Bursa, Antalya, Diyarbakır, Edirne ve Denizli’de ipekböcekçiliği istasyonu, Kayseri’de yonca istasyonu, Antalya’da sıcak iklim nebatları ıslah istasyonu kurdurdu.

Tarım aletleri, makineleri ve ilaçlarının satın alınarak halka tanıtılması amacıyla 1937 yılında Zirai Kombinalar İdaresi kuruldu.

Çağdaş anlamda tarım eğitimi için Atatürk’ün direktifiyle Ankara Ziraat Yüksek Mektebi açılırken, 1930 yılında İstanbul, Bursa, İzmir ve Adana’da birer orta ziraat okulu açıldı. Açılan enstitüler gerek kuruluşu gerekse akademik faaliyetiyle tam bir ‘Tarım Üniversitesi’ konumundaydı. Ziraat okulları ile diğer tarım kuruluşları teknik bilgileri çiftçilere ulaştırmak ve teknik elemanlara yeni bilgiler vermek amacıyla kurslar açarak bu alandaki eksiklikleri gidermek için önemli aşamalar kaydetti.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında, köylünün büyük bir kısmının topraksız olması, tarımsal üretimi olumsuz etkilemekteydi. Dönemin hükümeti, köylüyü toprak sahibi yapmak için birçok kanun çıkardı. 1925’te kabul edilen bir kanunla birlikte; devlete ait arazilerin, uygun bir arazi yoksa devlet tarafından arazi alınıp köylüye dağıtılmasına başlandı. İlk 10 yılda köylüye 1 milyon dönümü aşkın arazi dağıtıldı. Toprak sahibi olan köylünün toprak, tohumluk, tarım araçları borçlarının 20 yılda ödenmesi sağlandı.

İlk işletilen arazi, yeni yetiştirilmeye başlanan fidanlıklar, bağlar ve zeytinliklerden belirli bir süre için vergi alınmaması kuralı kabul edildi.

Anlaşılacağı üzere Atatürk tarım konusunda da bilimi ön plana koyuyor. Ar-ge’ye önem veriyor. Hem çiftçi hem de gelecek nesiller açısından eğitimi ön planda tutuyor. Kooperatifleşmeyi destekliyor.

Bilinçli, programlı bir tarım stratejisi izlerken başta toprak olmak üzere doğal kaynakları korumacı anlayışını da politikalarına yansıtıyor.

Kısacası gerçek anlamda ‘milli bir tarım politikası’ uyguluyor.

Atatürk’ün, dönemin zor şartları ve kısıtlı kaynaklara rağmen tarım sektörüne yönelik aldığı kararlar dikkat çekici.

Cumhuriyet’in ilk yıllarından bu yana tarım sektörü elbette önemli gelişmeler yaşadı. Ancak şu da bir gerçek ki tarımda o dönemin heyecan ve hızı bir daha yakalanamadı. Bu eksiklik, özellikle son yıllarda dünyada gıda, tarım ve hayvancılığın öne çıkması, ileri teknolojinin tarım alanına girmesi ve dünyanın gelişmiş ekonomilerinin bu sektöre yönelik strateji savaşları nedeniyle daha fazla kendini hissettirmeye başladı.

Refleks’in bu haftaki sayısında, konunun uzmanlarının öneri ve tavsiyelerini okuyacaksınız. Verdikleri bilgilere ilave edilecek bir şey varsa, yeniden büyük bir atılıma girmemiz, geleceği görerek tarımı hak ettiği noktaya taşımamız gerektiğini vurgulamak olmalı.

Bu yazı 2422 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar