Rus'a vereceğimize Çukurova'ya yatırım yapsak!
MEHMET ULUĞTÜRKAN

MEHMET ULUĞTÜRKAN

[email protected]

Rus'a vereceğimize Çukurova'ya yatırım yapsak!

31 Ocak 2022 - 12:16

Geçen yıl Rusya’dan aldığımız tarım ürünlerine yaklaşık 4,5 milyar dolar ödedik. 

Bu ithalatın 2 milyar doları buğday için, 1 milyar doları ayçiçeği yağı için ödendi. 

Geri kalanında da arpa ve kepek var. 

Buğday, ayçiçeği yağı, arpa ve kepek…

Hangisi Türkiye’de üretilemez?

Hepsi üretilebilir.

Geçen yıl Rusya’dan 6,7 milyon ton buğday satın alan Türkiye’de insanlar kar altında ekmeği 1 lira daha ucuza alabilmek için 6 saat soğukta bekliyor.

Yeterli yağlı tohum üretemediğimiz, bu alanda ithal hammaddeye mecbur olduğumuz için ayçiçeği yağı fiyatı bir yılda yüzde 100’ün üzerinde zamlanabiliyor. 

Yurtiçinde yeterli arpa yetiştirilemediği için yem sektörü üretim yapabilmek için Rusya’dan arpa alıyor. İthal arpa yem fiyatlarını artırıyor. O yüzden bu ülkenin milyonlarca çocuğu, genci, emeklisi et ve süt ürünlerinden mahrum kalıyor. 

Şimdi ayçiçeği özelinde bir hesap yapalım. 

Yılda 1,9 milyon ton ayçiçeği üretiyoruz. Yetmeyince 1,2 milyon ton ayçiçeği ithal ediyoruz. 

Eksiğimiz için bize 2 milyon dekar sulu, verimli tarım arazisi lazım. 

Berdan, Seyhan ve Ceyhan gibi debisi güçlü nehirlere sahip Çukurova’da toplam ne kadar tarım arazisi var? 

12 milyon dekar. 

Ne kadarını suyla buluşturabiliyoruz? 

6 milyon dekarını. 

Diğer 6 milyon dekarı, denize boşa akan nehirlere rağmen yeterli sulama altyapısı olmadığı için sulanamıyor. 

Demem o ki, suyla buluşturamadığımız Çukurova’nın verimli topraklarını suya kavuşturduğumuzda Rusya’dan ithal ettiğimiz tüm tarım ürünlerini kendimiz üretebileceğiz. 

Böylece kendi çiftçimize, ziraat mühendisimize, nakliyecimize istihdam sağlamış olacağız. 

Yıllarca yazılarımda ihraç ürünlerimizin kilogram bedelinin düşüklüğünden şikâyet ettim. Ürettiğimiz endüstriyel ürünlerde teknoloji düzeyini yükseltmek zorundayız diye feryat ettim. 

Şimdilik bütün bu taleplerimi bir kenara bırakıyorum.

Çünkü rekabet üstünlüğü olduğu alanda üretemeyen, dışa bağımlı olan bir Türkiye’den inovatif, katma değeri yüksek ürün beklemek hayalden öte gitmez.

Arpa, buğday, ayçiçeği, mısır gibi ürünleri ithal etme ayıbından kurtulalım. 

Elbette tarım ürünü ithal edebiliriz. Sanayimiz tarım ürünlerini ithal edip katma değerini yükselterek ihraç edince de ekonomimiz kazanıyor. Ben kendi ihtiyacımız olan kısmın ülkemizde üretilmesi gerektiğine dikkat çekiyorum. 

Ekonomimizin en önemli sorunu, yeterince üretim yapamıyor olmamızdan kaynaklanıyor. 

Türkiye üretimden hızla uzaklaşıyor. 

Üretimden uzaklaşan ülkelerde en fazla zararı toplumun büyük kesimini oluşturan ‘orta direk’ görüyor. 

Üretmeyen, üretimden uzaklaştırılan Türkiye’de ‘orta direk’ yok oluyor. 

Üretmeyen Türkiye’de zengin daha zengin olurken, fakir daha fakir oluyor. 

Üretimden kaçanlar dövize, altına, emlağa, mevduat gelirine sığınıyor. Ve ağırlıklı olarak buradan gelir elde eden toplumun en zengin yüzde 20’lik kesimi toplam gelirin yüzde 50’sini alıyor. 

Sizce, bu gidişat sürdürülebilir mi? 


Bu yazı 762 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar